İngiliz Kemal küçük bir çocukken içine saklandığı bir İngiliz yolcu gemisinin kaptanı tarafından bulunan ve bu kaptan tarafından evlat edinilerek bir İngiliz gibi yetiştirilen fakat Türklüğü unutturulmayan, içi vatan aşkıyla dolu olduğu için vatanına hizmet için çalışan, bu uğurda 2.dünya savaşı sırasında Türkiye adına ajanlık yapan bir vatansever.
Nitelik itibariyle anlatılanlar belgeye dayalı olmadığı için, anlatım tarzı olarak da askerden yeni dönen birinin askerlik anılarını anlatmasına benzediği için okuyucuya hoşça vakit geçirmekten öteye gidemiyor anılar. Olayların perde arkasını ya da siyasi ve toplumsal sebeplerini anlatmaktan çok kişisel maceralarını anlattığı için 2.dünya savaşının gizli kalmış yönleri hakkında bilgi edinebilme imkanı yok bu kitapta. Mesela; İngiliz Kemal, Fransız bayan ajan Luiset ile Romanya’da yaşadığı aşk maceralarını anlatmış fakat bu ajanın yaptıkları ve ulaslararası istihbaratı etkileyebilecek bir yönü var mı yok mu hiç değinmemiş bu konulara. Ben bu kitabı okumaya başlarken de İngiliz Kemal ile Luiset arasındaki aşkı merak ettiğim için başlamamıştım. Polisiye macera türünden kitaplardan hoşlananlar için tavsiye edebileceğim bir kitap.