Yaban Diyarlardaki Yabancı Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Yaban Diyarlardaki Yabancı
İlla bir şeyler eksik kalacak ama girişiyorum.

ABD'de uzunca bir süre yasaklanmış bu kitap, tanrılığa soyunmuş bir Marslının ele alındığı tek bildungsroman olabilir. Tabii adam bize gelişmiş olarak geliyor ama biz bu gelişkinliğe henüz hazır olmadığımız için insanoğlunun gelişim romanı da olabilir. Sonuçta mevzuya çok uzak olmadığımız kesin; Marstan Gelen Adam Valentine Smith'in insanlara öğretmeye çalıştığı şey, insanların zaten yakın bir zamana kadar sahip olduğu erdemden başka bir şey değil. Sevgiyle, fedakarlıkla kurulmuş toplumsal düzen, "modern" insanların yakın bir zamanda keşfedip kuruttuğu Polinezya'da mevcut. Steve Taylor ve Yuval Noah Harari'nin kitaplarında okuyabilirsiniz; buralardaki topluluklardan bazılarında aile kavramı bütün bir kabileyi kapsar, mülkiyet yoktur ve çocuklar, kadınlar, erkekler, hayvanlar herkese aittir, dolayısıyla bir erkek herkesin kocasıdır, bir kadın herkesin karısıdır, bir çocuk herkesin çocuğudur. Paylaşmayan insanlar ayıplanır ve dışlanır. Bizim için çok garip ama adamlar bu şekilde yüzlerce yıl yaşamış ve umarım yaşamaya devam ediyorlardır. Araştırmalara göre suç oranı medeni toplumlardakine göre yok denecek kadar az. Öz denetimleri sayesinde nüfus problemi yaşamıyorlar, savaş yok, ne güzel memleket.

Smith kardeşimiz, Fremenlere ilham kaynağı olacak şekilde su verme/paylaşma kutsallığıyla, groklama hadisesiyle, kendine özgü gariplikleriyle bir anda ortaya çıkıp Dünyalıların beynini yakıp bahsettiğim bu düzeni kurmak için uğraşıyor ve sonlara doğru başarıyor da; küçük bir topluluğu Polinezyalılar gibi yaşatıyor ve en sonunda Romalılar gelip evini yakıyor, gerisi malum. Çok sayıda dini göndermenin yanında Smith'in İsa'ya benzerliği gözden kaçmaması gereken bir hadise. Luka'da insanların İsa'nın çarmıha gerilmesi için bağırmasıyla ilgili babın benzeri kitapta olduğu gibi mevcuttur. Lakin Smith babasına kendisini neden terk ettiğini sormaz, çünkü inancına göre herkes tanrıdır, herkesin sorumlulukları vardır ve bu sorumluluklardan ilki, insanların kendi varlığıyla ne yapacağına dair sorumluluktur. Smith, kendini kalabalığa bırakır ve onları çok sevdiğini söyler. İnsanların ruhlarını kurtarmak için kendini feda eder, umarım değmiştir.
Mars'a ilk insanlı keşif gezisi için dört çift seçiliyor, hepsinin birden çok uzmanlık alanı var. Elemanlar iniş yapıyor ve kendilerinden bir daha haber alınamıyor. İkinci keşif takımı ilk takımdaki herkesin öldüğünü belirtiyor, sonra mesajı düzelterek ekipten bir kişinin sağ kurtulduğunu söylüyor. Bu sağ kurtulan arkadaşımız Smith. Dünyaya getiriliyor ve bir hastaneye kapatılıyor, yer çekimine alışması ve o andan sonra ne olacağıyla ilgili plan yapılması için zaman geçmesi gerekiyor.

Bundan sonrası için ek bir bilgi vermem lazım, Heinlein gerek mentorlukta bir dünya markası olan Jubal adlı karakteri vasıtasıyla, gerek Smith'le insanoğluna dair pek çok problemi ele alıyor. İletişim, demokrasi, sadakat, batıl inançlar, akla ne gelirse. Kurguyu sekteye uğratma pahasını yapıyor bunu, insanlığın portresini etraflıca çiziyor. Olayların ortasında siyasete dair bir nutukla karşılaşmak okuru o dünyadan çıkarabiliyor, kötü bir şey.
Polinezya ve Afrika'daki bazı kabilelerde bu inanış var, ölenin eti yenir ve onun niteliklerinin yiyene geçtiği söylenir. Sadece yemek gerekmiyor, Atlas'ta üç kuşak öncesine kadar atalarının kafataslarını kolye yapıp takan bir yerli fotoğrafı görmüştüm, aklım gitmişti.

Eski bir inanış bu, Afrika'da Felsefe adlı güzel kitapta, yanlış hatırlamıyorsam, açıklaması mevcuttur. Oğul Herbert, Dune'da Ginaz kılıçustalarında benzer bir hadise yaratır; ölen ulu savaşçıların isimlerini çömezlere verir, böylece ustaların güçleri çömezlere geçer, katlanarak büyür. Adın kutsallığıyla ataların gücü güzel bir şekilde birleştirilmiştir bana göre. Marslılar öldükten sonra ruhları var olmaya devam ediyor demiştim, fiziksel bir karşılığı var olayın. Peki Marslıların Smith vasıtasıyla bizi groklama ihtimali var mı? Anlatının başından itibaren okurun cevabını aradığı bir soru. Yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olabiliriz, olmayabiliriz de. Bunu ben söyleyecek değilim, lütfen kitabı okuyun. Bu ne tembellik.

Ölüm: Onlarda çözülmek olarak geçiyor. Groklanan bir şey varlığa katılıyor, varlık eklektiktir ve ölünce her şey çözülür. Mantığı sevdim.

İnsan gülebilen hayvandır, diyor Jubal. Bütün yıkımına rağmen insan güler, Smith'in en sonunda anladığı mesele bu. Mars'tan geliyor ama bence asıl geldiği yer, kayıtlara geçmemiş kadar uzak bir geçmiş. İkilik kıyaslamasından dev bir roman doğmuş, ele alınmayan konu pek kalmamış. Güzel bir insanlık komedyası, güzel bir irdeleme. Meselesi çok, ben az bir bölümünü inceledim, gerisi sizde.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
lafdolu-su
04.12.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Sürükleyici bir macera.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Bayram Kus 23.12.2014
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Sadece basit kurgudan ibaret bir roman değil. Baş karakter Michael Valentine Smith bir insani karakter ütopyası. Kitap insanlık adına çok önemli tespit ve göndermelerle dolu. Heinlein İbrahimî dinleri çok iyi analiz etmiş ve dinlerin toplum üzerindeki etkilerini etkileyici bir sadelikle tespit etmiş. Tabi bu kitabın tamamı hakkındaki yorumum değil, beni etkileyen kısımlardan sadece biri. Velhasıl kitap sadece bilim-kurgu safsatası değil, derinliği ve mesajı olan büyük bir başyapıt. Okuyun ve "groklamaya" çalışın, "Mike"ı çok seveceksiniz...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (15)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
OkAnN_ 19.12.2014
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Büyük bir heves ve beklentiyle aldığım kitap okuyup göreceğiz. Ayrıca Kitapyurduna tedarik sürecinde gösterdiği ilgiden dolayı teşekkürler.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
DarkSunshine 14.04.2010
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Sadece kitabı elinize alın ve okumaya başlayın. 750 sayfa olmasına rağmen bu kadar çabuk bittiğine şaşıracaksınız. Kitap gerçekten çok sürükleyici. Bilimkurgu severlere tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
metuva00 16.01.2009
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
robert anson heinlein. okuduğum tüm kitaplarını sevdiğim ender bilimkurgu yazarlarından biri.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (6)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Afganistan’da Kuran-ı Kerim yaktı yalanıyla önce linç edilen sonrada yakılan Ferhunde’nin haberini izlediğimde insanoğlundan ve dinlerden bir kez daha nefret etmiştim. Robert A. Heinlein bilim kurgu yanında insanlığa, dinlere değiniyor ve insanların dinleri nasıl çarpıttıklarını çok güzel aktarıyor. Koca bir evrene bakıp nasıl cahil olduğumuzu ve cahil kalmaya devam etmek için nasıl çabaladığımızı yüzümüze vuruyor...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
widfara 09.04.2006
hayatıma 'groklamak' kelimesini sokan kitap.okuduğum en iyi bilimkurgulardan biri ve bukadar sosyal içerikli değinmeleri olacağını tahmin etmemiştim.eğer bir insan ancak bir kitabında yazabildiğinin en iyisini yazıyorsa,heinlein için bu kitap o kitap...
hippilerin 'özgür seksi' ile ilgili biraz olsun bişi öğrenmek istiyorsanız,bu bir başyapıt.heinlein'in sağ kanattan anarşizme yaklaştığı kitap.
belli mi olur belki sizde 'su paylaşmayı' groklarsınız..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (10)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla