Kibrit’teki öyküler duygulu, samimi, sahici, hüzünlü ve hatta acıklıdır. Köpüklü cümleler kurmaz yazar. Yüreğe dokunan öyküler desek daha yerinde olur. Öykülerin finalleri keskin, bitirilmiştir. Hemen hemen hiç muamma içermez. Laf kalabalığı içermez. Ama betimlemeler, tasvirler okuru cezbeder. Anlatımdaki bağlantılar da ve iç seste de bir ahenk kendisini göstermektedir. Her ne kadar hayat zuhurata tabi olsa da coğrafya kaderinde ve şartlar dâhilinde öykülerdeki hayatların şekillendiğini görmekteyiz. Ayrıca öykülerde bir dinginlik var. Son tahlilde; öykülerdeki birçok karakter Anadolu insanının arifane yönlerini taşımaktadır, sözümüzü yineleyelim. Kadim Anadolu insanının derununa bir yol almışlık, yaşananlarda hüzünlü bir koyuluk ve bu hayatlardan köz alınıp paylaşımlar görmekteyiz. Öykülerde anlatılan bütün bu yaşananlar bizim müktesebatımızın özünü teşkil etmektedir. En saf haliyle milletimizin özeti gibidir. Steril olmayan zamanlardan, sakinleştirici gür bir sesle...