Kelleci Memet Hakkındaki Yorumlar

Zeynep DEMİRHAN
14.10.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Klasiklerden güzel bir kitap okunabilir
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-2485366
26.01.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
bir diyolog kitabı kolay değil ama kemal tahir kendini anadoluya açarak okunmaya değer olduğunu kanıtladı...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
#_10 03.01.2009
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
diyaloglar oldukça uzun olsa da yine de okunmaya değer bir kitap!
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
nushi 26.01.2011
Kemal Tahir’in 1940’lardaki Çankırı mahpushanesini anlatırken orta Anadolu köy gerçeğine de değindiği romanı. Cinayetten yatan 15-16 yaşlarındaki köylü çocuğu kelleci memet’ etrafında dönüyor. Değerli tarafı, kellecinin köydeki değil, mahpushanedeki hikayesidir. K. Tahir mahpushanenin son derece dar çerçevesinden çok güzel bir uzun hikaye çıkarmış. Eserin olay örgüsü uzaktaki köye yapılan geri dönüşlerle sağlanıyor. Mahpushanede bir olay örgüsü olmadığı halde Anadolu insanından örnekler sunduğu kişiliklerle kuvvetli bir yapıt ortaya koymuş. Bu yapıtta da Anadolu insanının öz cevherini bulup çıkarma gayretine devam ediyor. K.Tahir’i okurken bu insanı ve bu cevheri biz de aramalıyız.Roman tekniği yönünden en güçlü yapıtlarından birisi olan bu kitabı K. Tahir sevenlere öneriyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Ömer Çınar 12.08.2008
Çankırı cezaevinde mahkumlardan dinlediği olayları başarılı bir şekilde edebi eser haline getiren kemal tahir bu eserinde Öksüz olan mehmetin amcasını öldürmek suçunu üstüne alarak hapse düşüşünü anlatıyor
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
ozgur05 15.03.2008
Kemal TAHİR’in Çankırı cezaevinde yattığı yıllarda ele aldığı bu eser gerçekten bir köy gözlemciliği açısından mükemmel. Anadolu’da kadın-erkek ilişkilerini tam bir köylü diliyle ve saflığıyla anlatıyor. Kitabın ilk 100 sayfasında KELLECİ’nin sadece adı var, kendisi pek yok. Sonraları ortaya çıkıyor. Hapishane ilişkileri de güzel anlatılıyor. Ben dilini çok beğendim.
Hapishanede İstanbullu gazeteci Murat’ın okuma yazma öğrettiği Kelleci, yanlışlık sonucu yanında çalıştığı ağasını vurmuştur ve hapse düşmüştür. Ölen adamın üvey kızına sevdalıdır. Hapisteyken sevdiği kızın üvey anası ile ilişkisi olan Yusuf’a verildiğini öğrenince hapisten kaçar.
Köy gerçekliğini mükemmel derecesinde anlatan bu eseri okumamak bence zevksizlik olur.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla