“… gelmişsin
şu uzun taşradan gölgesi bile yorulur bazen
yorgunsun da biraz daha yorulmaya gelmişsin”
Haydar Ergülen’in ‘Gurbet Kuşları’ başlıklı şiirinden bir alıntıyla başlayalım istedim.
•
Bereketli Topraklar’ı okudunuz. 1954.
İflahsızın Yusuf, Köse Hasan, Pehlivan Ali.
Ve elinizde Gurbet Kuşları. 1962.
İflahsızın Memed, Gafur Ağa, Kabzımal Hüseyin.
•
1946. Tek partili yönetim son bulmuş.
1950’de ülke, Demokrat Parti gerçeğiyle tanışmış. Ve tabi Adnan Menderes.
Haklı olarak yazarlar da bu değişime seyirci kalmamış. İşte bu sürecin ‘halk’ kısmına odaklanıyor Gurbet Kuşları.
•
İstanbul. Yıkım ve yapım.
Taşradan kente göçler.
Toprağını, evini, yurdunu terk edenler.
Umut dolu olanlar.
Bizim Memed onlardan sadece biri.
•
“… dalgınlık yalnızlığa benzer sanki çoğala çoğala
ve kara bir şaşkınlık gibi başkasının toprağında
çırpına çırpına - boşuna”