E-Dergi

sahsen benim icin biraz havada kalan bir roman oldu. bunu da okudugum diger ahmet umit roman ve oykularine gore soyluyorum. cunki bu romanda iki olay uzerinden roman islenmis ama ikisinin baglantasi tam olmamis bana gore. ama soyle birsey de var tabi ki ahmet umit'in ilk romani oldugunuda goz onunde bulundurunca bana gore nirmal geliyor bu. farz-i misal beyoglu rapsodisindede iki ayri konu geciyor karakterlerin genclik hayati ve cinayetin konu edildigi olaylar ama bunlar icice gidiyor. fakat bu butunlugu sahsen 'bir ses boler geceyi' romaninda ben yakalayamadim.

sahsen okuyacagim ilk amin maalouf romani olmasi sebebi ile temkinli yaklasmistim fakat okumaya baslayinca bu dusuncelerimin yersiz oldugunu anladim. aslinda romanin ilerleme sekli birazda yesilcam filmi tadinda ilerliyor adamin hastaneye dusmesi arkadasinin , esinin, kizinin kurtaramamasi vs. ve kitap her bolumunde okuru meraklandiriyor, misal kitabin sonuna kadar Isyan'in yada Baku'nun hastaneden nasil kurtuldugu tam anlamiyla muammaydi. yani sozun ozu guzel bir kitap ve amin maalouf okumak icin iyi bir baslangic...

livaneli bu eserinde aslinda hepimizin malumu olan bir konuyu cok farkli bir olay orgusu icinde anlatmis. olaylar ve bolumler arasındaki tutarlılık ve akış eserin akıcılıgını saglamıs

can dündar'ın herhangi bir sekilde optimistlik veyahut pesimistlik yapmadan gunumuz iliskilerini realiteler cercevesinde ele aldığı güzel bir eser olmuş. fakat kitabın ilk bolumu diğer bölümlere nazaran daha durağan geldi bana

ilk baslari agir gecmekte fakat olaylar ilerledikce ve karakterlerin hayati desildikce kitap akiciligina ulasiyor. yazar sis ve gece romanindaki gibi bir ters kose yaptiriyor romanin sonunda. zannimca bu kitabi okuyarak bosa zaman harcamis olmazsiniz.