Yazı biraz uzunca oldu belki ama sonuna kadar okumanızda fayda vardır diye düşünüyorum. Neden okumak zorundayım derseniz en azından emeğe saygı diye cevaplayabilirim…
Öncelikle sormak istediğim birkaç soru var;
Bu kitapta geçen olaylar gerçek midir, tamamen bir hayal ürünü müdür, hayal ürünü ise neden gerçek kişiler olayların içerisinde tamamen yazarın inisiyatifiyle çeşitli kişilerle temas ettirilmiş, çeşitli olaylar içerisinde gösterilmiş, çeşitli olayların esasında öyle olmadığı anlatılmıştır ve bunda amaç nedir. Amaç sadece bir kitap yazmak mı, yoksa bazı kimseleri bilinen çoğu olayın bir şekilde olmadığını anlatarak o bazılarının gazını almak mı?
Girişteki sorulan sorulardan hareketle; Bu kitabın, içinde geçen bazı kişilerin ve olayların herkes tarafından bilinen gerçekler olmasından dolayı, tamamen hayal ürünü olmadığı aşikardır. Fakat diğer taraftan geçen diğer olaylar ve betimlemeler ne kadar doğrudur veya bilinen gerçeklerin arasına serpiştirilerek okuyucuyu bunların gerçekliğine ne kadar inandırabilmiştir. Eğer inandırmışsa ki ne kadar inandırmışsa o kadar gafletteyiz demektir. Nedenini soracak olursanız bu kitapta anlatılan olayların gerçekliğine inanmamız demek; bu olayların, kitabı okurken herkesin gururlanmasına vesile olan teşkilat adlı yapının kontrolünde olduğuna inanmamız demektir. Teşkilatın varlığına inanmamız demek herkesi
‘’oh ne ala bizim teşkilat gibi bir yapımız var. Aslında her şey göründüğü gibi değilmiş. Ne olursa olsun devleti ebed-müddet fikriyle kurulmuş olan teşkilatımız her şartta bizi korur’’ diye düşüncelerde bulunabilir ve vatan millet uğruna mücadele hırsı bu gururla beraber ondan alınmış olabilir ne de olsa teşkilat var ya ona iş düşmez. Ayrıca neyin ne olduğuna inanacağını da şaşırarak zihni allak bullak olur. Sivrilenlere muhalefeti bırakır, onları teşkilatın bir elemanı olarak yükseldiğini düşünür ve sesini çıkarmaz. Bu da bizi gaflete sürükler. Çünkü böylesi şeyleri okuyup gerçek olduğuna inanarak gazı alınmış bir insanı kafanızda az çok sizde tasvir edebiliyorsunuzdur.
Sonuç olarak böyle bir teşkilat var mıdır varsa ne diye bu teşkilatın en çok koruması gereken Osmanlı imparatorluğu neden yıkılmasını neden engelleyememiştir. Enver gibi birini neden bu ülkede Osmanlıyı birinci dünya savaşına sokacak kadar yüksek mevkilere getirmiştir. O kadar askerlerimiz neden bazı cephelerde telef edilmiştir. Günümüzden örnek vermek gerekirse bu teşkilat yapısının gerek jeopolitik konumu gerek yerlatı kaynakları gerek de millet yapısından dolayı koruması gereken en önemli devlet Türkiye cumhuriyeti neden son 25 yılda güneydoğuda 30.000 şehit vermiştir. Yoksa bu da mı teşkilatın bir kurgusudur. Bu kurgu sonucu elde edilecek getiri nedir. Bizim 30.000 şehidimizin kanından değerli ne vardır. Ayrıca var olduğuna inanırsak ki gizli bir teşkilat diye adlandırılan bu yapı neden deşifre ediliyor.
Bu ve bunun gibi kitapları okurken herkes gibi ben de kendimi en azından bir türk olarak kitabın içine soktuğumda gururlanıyorum. Fakat unutmamak gerekir ki ‘’gaflet gururun ayrılmaz arkadaşıdır’’ ve gaflette olan bir insan gafil avlanmaktan kurtulamaz. Bütün bunlardan sonuçla önerim şudur ki bu ve bunun gibi kitapları okurken hatta bazı dizileri izlerken o kurgudan almamız gereken kadarını alıp gerisini sadece kitabın tuzu biberi olarak algılamamız gerekmektedir.
Saygılarımla…