E-Dergi

İskender Öksüz Milliyetçiliğin ırkçılıkla alakası olmadığını; milliyetçiliğin Batı'daki ve ülkemizdeki tarihi gelişimini ve güncel yansımalarını anlatarak cevaplamaya çalışıyor..Günümüzde çok sık kullanılan “ümmet” ve “millet” kavramlarını karşılaştırıyor..Milleti tanımlarken Yusuf Akçura’dan, Ziya Gökalp’ten ve Mustafa Kemal Atatürk’ten örnekler veriyor..Karşılaştırmalar yapıyor.. Milliyetçiliğin ne ifade ettiği ya da etmesi gerektiği üzerinde durduktan sonra Türk milliyetçiliği üzerinde oynanan oyunlardan, bu oyunların bize ne gibi sonuçlar doğuracağından bahsederek bize yol gösteriyor.. Sonuçta “Türk Milliyetçiliği” “ayrıştırıcı” değil “birleştirici”dir.Hoca bize bunu anlatmaya çalışıyor..
Özellikle sondaki kültür ile ilgili bölüm bir harika..

Bu kitaptan önce yazarın Kor Kurt isimli kitabı okunmadan hiç bir anlam ifade etmeyen bir kitap..Ama önce Korkurt okunursa iki kitabı tıpkı benim gibi bir çırpıda okuyup bitiriyorsunuz..Aslında kitaplar birbirinin devamı olan hikayeler değil birbirine paralel anlatılan hikayeler..Hikayeler diyorum ama çoğu gerçeklerle harmanlanmış hikayeler..Kayı obasının Horasandan kalkıp söğüde gelinceye kadar başlarından geçen olaylar çok güzel kurgularla anlatılmış..Yazarın benim gibi sürekli takipçileri bu kurguların neler olduğunu zaten tahmin edecektir..Şu kadarını söyliyeyim..Yazarın en önemli kurgusu Kayı obasının Horasandan bilinçli olarak bir görev için yola çıkarılmasıdır..Bu görev de "devlet ebet müddet" görevidir..Tıpkı Mustafa Kemalin 19 Mayısta Samsuna çıkarılması gibi..Tıpkı Selçuk beyin yabgusuna isyan edip Maveraünnrhire inmesi gibi..Türk tarihinde bu tip olaylar çoktur..Bunları yazarın Muhafız ve Teşkilat okuyanlar daha iyi anlayacaklardır..

tipik bir osman karatay kitabı...bugüne kadar okuduğum tüm kitaplarında olduğu gibi yine akıcı bir dil,anlaşılır bir üslup ve yine mükemmel bir bilgi kaynağı...iki mektuptan yola çıkarak (kenize mektubu ve kağan yusufun mektubu) hazarlar hakkında her konuda bilgi vermektedir...o zamanlar hakkında bilgiler veren seyyahların kitaplarını da görüşlerine kaynak olarak göstermiştir..kitabın adı "hazarlar" olmasına rağmen hazarlar özelinde o devirdeki karadenizin kuzeyindeki yerleşimler,ticaret,savaşlar,ittifaklar,milletlerin oluşumları (özellikle rus milletinin oluşumu) ve daha bir çok şeyler...müslüman araplarla hristiyan bizansın arasında kalan ve museviliği seçen hazarlar....tarihi özellikle de türk tarihine meraklı olanlara şiddetle tavsiye edilir..iyi okumalar..

Uzun zamandır yeni baskısını beklediğim bir kitap...yazarın tanıtımda bahsedilen diğer üç kitabını da okudum...aynı şevkle bu kitabını da okuyacağımdan eminim...tavsiye edilir...

ismiyle müsemma bir kitap değil...adına bakınca daha gizemli,daha tarih kokan,bahsedilen meclisin tarihsel gelişimini anlatan bir eser gibi durmasına rağmen çok basit olayların işlendiği günümüz ajan hikayelerini andıran bir tarzı var..selman kayabaşının teşkilat ve muhafız kitapları gibi beni sürükleyecek zannederek aldım..fakat hala bitirebilmiş değilim...maalesef hayal kırıklığına uğradım..