E-Dergi

Bir olayı farklı bir sürü kaynaktan aktarmış ve kendisi de ufak tefek çıkarımlar yaparak dönemi tarafsız bir gözle anlatmaya çalışmış. Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye (Yüce Osmanlı Devleti) hakkında en yalın ve kapsamlı bilgi bu ciltlerdedir diye tahmin ediyorum.

Studio Ghibli'i çok ama çok seviyorum. Isao Takahata'ya zaten Grave of the Fireflies'tan hayranım dolayısıyla Princess Kaguya da çok güzel benim için. "Prenses Kaguya" bilinen en eski Japon masalına dayanıyor. Bambu Kesicisinin Hikayesi veya Prenses Kaguya'nın Hikayesi. Isao Takahata da bu hikayeyi çok güzel uyarlamış. İzleyin derim.

Mutluluğa giden çok yol vardır, ama kestirmeleri kediler bilir, başlığıyla kaygısız bir ev kedisi beklerken terapist bir sokak kedisi çıktı.
"Biz kediler, senin de gördüğün gibi yaşamak için sabit bir yuvaya sahip değiliz; her ne kadar bazı insanlar bizi duvarların arasına kapatmaya çalışsa da... Biz geniş alanlarda gezinmeyi severiz. Aslında eskiden siz de öyleydiniz. Ama sonra hayvanları ve bitkileri evlerinizin içine soktunuz. Yaşadığınız yeri kilitlemek zorunda kalacağınız kadar çok eşya biriktirmeye başladınız. Biz kediler oradan oraya geziniriz gezinmesine ama sevdiğimiz yerleri mutlaka sahipleniriz: kuytu köşeler, oyuklar, içinde dinlenebileceğimiz rahat yerler... Çok fazla şeye de gerek yoktur dinlenebilmemiz için: Biraz sessizlik, uygun bir sıcaklık ve yumuşak bir yüzey olsun yeter. Bir de güzel kokmalı tabii. Böyle bir yer bulduk mu hemen kraliçeler gibi kurulur, orada kendi hâkimiyetimizi ilan ederiz."

Arka kapakta, "okuyup beğenmediyseniz getirin ücreti geri verelim" diyor yayınevi. Amma velâkin iade etmek isteyeceğimi hiç sanmıyorum. Dün sipariş verdim bugün elime geçti kitap. Daha okumadım ama içerik çöp olsa bile -ki hiç sanmıyorum, çizimleri için bile kitaplıkta tutabilirim.

Hızlı, heyecanlı ve biraz da korkutucu. Distopya kategorilerinin öne çıkan bir örneği. Filmi de izlesem mi bilemiyorum.