Toplam yorum: 3.083.022
Bu ayki yorum: 2.702

E-Dergi

sisah Tarafından Yapılan Yorumlar

23.12.2005

osmanlı devletini kuran dinamikler neyse türkiye cumhuriyetinide kuran dinamikler odur diyor şeyhül-muharririn.üzerinde yaşadığımız bu vatan üzerinde kurulu olan cumhuriyetimizi temellerinden başlayarak sorgulayan ama sorgularkende objektifliği kaybetmeyen mükemmel bir eser.Atatürk'le ilgili okuduğum kitaplar arasında en tarafsızı diye hatırlıyorum bu eseri...eğrisiyle doğrusuyla bir devletin temellerini sorgulamak,yapılan güzel işlerin yanında hatalarıda belirtmek ve bunu yaparkende tarafsız bir gözle ele almak sanırım ahmet hoca gibi birinin iiçinden çıkabileceği bir olsa gerek.cumhuriyetimizin dinamiklerini okumak isteyenler için mükemmel bir eser.
23.12.2005

tarihini hakir,dilini fakir ve kendi kültürünüde değersiz gören bir devletin ve bu devletin yetiştirdiği nesil olarak; tarih okuyanın faşist,ingilizce konuşmayanın cahil ve kültürüne sahip çıkanların geri kafalı ve çağdışı olarak yaftalanan insanların tarih okumaması ve tarihe ilgi göstermemesi çok normal...çünkü artık çocuklarımıza anaokulunda başlayan ingilizce öğretme garabeti biraz daha büyüyünce harry potter çılgını, dan brown hayranı ve rapçi bir gençlik meydana getiriyor...böyle bir neslinde yılmaz hocayı ve tarihini okumamaları da çokda garip bir durum değil...denirki geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez...devletimizinde içinde bulunduğubulunduğu durumu ve geleceğimizi biraz düşününce en başta bizleri yönete(meye)n devletlüların ve herkesin okuması gereken bir eser...
22.12.2005

armagedon bir gecede bitirdiğim eserlerden.gerçekten bu böylemi olmuş dedirtecek olaylar ve şahıslar kitabı gerçekten okunmaya değer kılıyor.ve bu eser bu alandaki okuduğum ilk eserlerden biriydi.daha sonraki yıllarda bu tür eseri okudukça artık bıkkınlık gelmeye başladı.bir olayın ardında bir fazla sebeb böylede olabilir şöylede olabilir.yok yada şundandır.gizli güçler,yer altı örgütleri,düğmelere basanlar,ülkerleri karıştıranlar.......ve türkiye gibi bir ülkede yaşıyorsanız yeter ertık diyorsunuz.yeter....hiç normal bir olay olmazmı bü ülkede; hep birileri istediği içinmi bir şeyler olur.ve bu birileri hiç bulunamazmı...bu soruları değil bir kitap ciltlerce ansiklopedilere yazsanz yine cevaplayamazsınız.ama yinede armagedon ilk göz ağrım olduğu için sanırım yeri bir başkadır ve tavsiye edebileceğim eserler arasındadır...
22.12.2005

sonar yalçının bu eseride diğerleri gibi komplo teorilerinden eğeyce nasibini almış.yada öyle bişeyler kurgulamış.olay bana hiç gerçekçi gelmedi.bir zamanlar gizli serviste çalışan biri soner yalçına olayları anlatacak ve böyle bir eser çıkacak.kitabı okurken bunu farkediyorsunuz ama olayların sürükleyiciliğinde elinizden bırakamıyorsunuz. amacın asalayla mücadelede kamuoyunun bildiği isimleri küçük düşürüp aslında bunları başkaları yaptı bunlar sahtekar dedirtmek.yada ben öyle anladım.torun yakup cemilin gerçek olup olmadığını bilmiyorum ama tarihte yakup cemil ismine rastlarsınız.kitaptaki tek gerçek bu sanırım..çünkü bu ismi başka kitaplarda da görebiliriniz.hele taylan sorgunun enver paşanın amcası halil paşanın hatıralarını yayınladığı kitapta...hatta sayın yalçının kitabındaki cümlelerle aynı.bu kadar tesadüfe biraz şaşırırsınız heralde ama sayın yalçın bu kitaptan satır satır kopya etmiş olamaz.muhakkak halil paşa hatıralarını soner yalçının cümleleriyle yazmıştır.muhakkak....
22.12.2005

abdullah çatlı ismini bizim nesil susurluk kazasından sonra duydu..bu ülkenin evlatları birbirini bir hiç uğruna harcarken o nevşehirden kalkıp ankara da inandığı değerler için çalışmış ve müteakip yıllarda da başına gelmedik kalmamış biri.ve bu yıllardada devletin istihbarat servisi için çalıştığı artık gün gibi aşikâr..ve bu kadar yıl devletin yaptıklarınıda bir kitapta anlatmak mümkün değil zaten.ama bu kitapta amaç üzüm yemek değilde bağcıyı dövmek gibi niyet olduğu için gerçeklerden de uzaklaşılmış. yoksa o yıllarda kimin tetikçi kimin kendini savunan sıradan insanlarlar olduğunu ve günümüzde o kendini savunan insalara kimlerin tetikçi dediğini herkes çok iyi biliyor..yoksa bu işleri sonet yalçının çalıştığı derginin patronuna mı sorsak???bir yazarın kendi ideolojisi için objektifliğini kaybetmesi nasıl açıklanır bilmiyorum ama sayın yalçının bu kitapta objektifliğinden söz etmek bi-mümkün. ama bu gerçekleri değiştirmez...