E-Dergi

Akıcı bir kitap ama fazlasıyla siyasi. Açıkçası satın almadan önce bir öğretmenin dokunduğu hayatların masum bir öyküsünü okuyacağımı düşünmüştüm ama öyle olmadı. Komünizm ve Lenin propagandası yapılıyor, hem de öyle böyle değil. Öğrencilere açıktan bunu empoze ediyor kitaptaki öğretmen. Ve anlatıcı tarafından da idealize ediliyor kendisi. Ben bir eğitimci olarak sınıfın siyaset yapma yeri olmadığını düşündüğümden yazarın verdiği mesajları hiç tasvip etmedim. Diğer taraftan, 15 yaşındaki bir kız çocuğunun saçlarını, yüzünü ve hatta "düğmelerini" okşuyor bu öğretmen, sonunda da kız ona aşık oluyor. Sırf yazarı Cengiz Aytmatov diye bunlara hiç takılmayalım mı şimdi? Kalemi çok güçlü evet, fakat her kitabını da alıp baş tacı etmeyi son derece sakıncalı buluyorum. Bu da benim yorumumdur. Saygılar.

Küçük Prens gibi anlam yönünden zengin, masalsı bir kitap... Oldukça akıcı ve zamanın kıymeti konusunda farkındalık uyandırması bakımından da faydalı buldum. Tavsiye ederim.

Muhteşem bir başarı hikayesi ve en güzel yanı da gerçek oluşu. Kitabı okuduktan sonra merak edip genç yazarın TED konuşmasını da dinledim ve kendisini çok takdir ettim. Kitaba gelince, gerçek yaşamdan gerçek bir mücadele öyküsü okuyorsunuz. Açlığa, yoksulluğa, cehalete karşı verilen o mücadele sade ve akıcı bir dille anlatılmış, yer yer görsellerle zenginleştirilmiş. Tavsiye ediyorum kesinlikle. (Aynı zamanda tertemiz bir içeriği var kitabın. Küfür, müstehcenlik vs asla yok. Çocuklarınıza/öğrencilerinize güvenle okutabilirsiniz.)

Kitabın yazarı oldukça genç ve bence iyi bir iş çıkarmış. Gizemli ve macera dolu bu hikayeyi tarihimizden kesitlerle harmanlayarak; İstanbul mimarisi hakkında bilgiler barındıran doyurucu bir kitap hazırlamış. Özellikle genç okurların yeni sözcükler öğrenerek kelime haznelerini geliştirecekleri de bir eser olmuş aynı zamanda. Tavsiye ederim.

Öncelikle ben bir eğitimciyim ve bu kitabı asla tavsiye etmiyorum. Okurken çok rahatsız oldum ve yarıda bırakmamak için (buraya yorum yazarken de objektif olabilmek adına) sonuna kadar okudum. Kitabın arkasında 10+ yazıyor ama içerikte "cehennem iblisleri, cinler, periler, tanrılar, tanrıçalar, hortlaklar" adeta cirit atıyor! Orman cadısı tasvirindeki o dehşetli bakışlar bir yetişkin olarak beni bile ürpertti. Romanın baş karakteri olan kızın sürekli ölmüş olan abisinin "hayaletiyle" irtibat kuruyor olması da cabası. Ağlayan karamsar bir kız çocuğu, psikolojik rahatsızlığı yüzünden odaya kapatılmış bir anne, karanlık adamlar vs. Tam bir korku filmi. Bir çocuğun bu dehşetli sahnelere maruz kalmasına içim el vermediği için gecenin 2'sinde oturdum bu yorumu yazıyorum. Okunacak çok daha güzel, öğretici kitaplar var. Hiçbir çocuğun küçücük kalbi böyle anlamsız şeylerle yorulmamalı. Selametle...