E-Dergi

Hediye aldım. Yararlı olacağını umuyorum.

Kitaplığımın önünden geçtikçe okuyamadığıma üzülüyorum fakat daha da zorlayamıycam. Zorladım ama gitmiyor be arkadaş. Hiçbir bağ kuramadığım oradan buradan anlatıları, bir sayfa okuyorum ve bir an ben ne okudum şimdi deyip tekrardan sayfa başına dönme sıkıntıları falan beni yordu. Beklentilerimin yan sokağından bile geçemedi. Benden bu kadar deyip yarım kalanlar arasına konuldu.

Paul Auster' le "GÖRÜNMEYEN" kitabıyla tanıştıktan sonra mutlaka başka bir kitabını daha okumalıyım dedim. Cam Kent' in konusu ve okuyucu yorumları tereddütsüz almama vesile oldu. Hikaye ne olursa olsun Paul Auster' in olayları anlatımı yine çok başarılı ve kitabı okutan da başlıca sebep buydu. Fakat hızlı okutmasına rağmen devam serilerini almak hiç içimden gelmiyor. Karakterlerin karşılıklı konuşmalarını güzel kurgulamış ancak diğer anlatılar hiç ilgimi çekmedi ve git gide kitapla aramda kopukluklar oluştu. Ben pek beğenemedim.

Sürükleyiciliğine sözüm yok, okutuyor ama okuyucusunu sarsamıyor. İnanç olgusunu belli bir parantez içinde tutmaya çalışan Vatikan meclisinin oyunlarından tutunda, ucu açık bir cinayet sonrasında kendisini her şeyin merkezinde bulan Jack' in geçmişiyle olan yüzleşmeleri sıkılmanıza pek mahal vermiyor. İnce düşünülmüş bağlantılarıyla kurgusu güzeldi. Yine de, Huzursuz Hayalet' ler harici diğer kitaplarını okumuş biri olarak en kötüsü diyebilirim. Zaten Glenn Meade okuyanlar bilir; araştırmacı bir yazar olup romanlarını gerçeklerden yola çıkarak harmanlaması onu standartın üzerinde bir yazar yapıyor. Bana göre; Koşturmacası zayıf ama karakterlerin psikolojik yönünün anlatısı tatminkar bir kitaptı. 10/7.5

Yazarın hikayeyi anlatış şekli o kadar ilgi çekiciydi ki, yatıyorum kalkıyorum kitabı elime almak için can atıyorum. Belki başka bir yazarın elinde bu hikaye çok da parlamayabilirdi ama Paul Auster' in sunumu mükemmele yakındı. Paul Auster' i ilk okuyuşumdu ve takip etmem gereken yazarlar arasına şimdiden girdi. 10/9