E-Dergi

Eski Bir Kocanın Öğleden Sonrası''nı okuyanlar Hamdi Koç''tan yeni bir romanı epeydir bekliyordu, en azından ben bekliyordum. Her ne kadar arada Rüyalarıma Giren Kadın''la -ki kitaplara dair yazılan enfes yazılardan oluşmaktadır- nefsimizi körletmeye çalışsak da susuzluğumuzu giderememişti. Şimdi elimizde 600 sayfalık harika bir roman durmakta. Fakat yazarın üslubuna vurgun benim gibi okurlar yerinde bile duramayıp okumaya çoktan başladılar. Kitabın konusu, ne anlattığı aslında önemli olmamakla birlikte önceki kitaplarından daha yerli, daha bize mahsus bir mevzuya eğildiğini çıtlatabilirim. Bana soracak olursanız kitaptan 3-5 sayfa okuyun, gerisi kendiliğinden gelecek ve iyi ki bu kitabı almışım diyeceksiniz."

İki bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde uzak diyarlardaki aşina yüzler anlatılırken diğer bölümde dost şehirler dile gelmiş. Kitabın bence en dikkat çekici tarafı klasik bir gezi kitabı olmaması. Ülkü özel hanımefendiyi Aksiyon dergisinde okuyordum ama açıkçası derli toplu bir şekilde yazılarını okuyunca kendine mahsus damakta tat bırakan bir dil zevki taşıdığını gördüm.

Kitabı henüz bitirdim. Öyle bir çırpıda okunabilecek bir kitap değil. Çevirmenin önsözde belirttiği gibi her zaman umut'la biten öyküler. Yazar, Dev radyo'da Bir radyonun insanın başına hangi işleri açabileceğini anlatırken, Bityeniği'nde her zaman mutlu olan insanların başına kötü şeyler geleceğini düşünen insanlarla tatlı tatlı dalgasını geçiyor. Hasılı John Cheever'la güzel birkaç gün geçirdim. Kapakta Toplu Öyküler -1 yazıyor 2. sini aynı çevirmenden olmak üzere hevesle bekliyorum.

Kitaptan rastgele:
"Şu kadar yıl geçti kalbimin üzerinden,
Kurumuş kalmış sesin ,ah arkadaşım-"

"Günlerin gücüne giderken güneş
koklayıp bıraktığın güllerden
ateş yakıyorum, üşümek için
eski dilde su,şimdilerde sen"

Yoğun, sıkı ironik, insana nerden geliyor bu kelimler dedirten şiirler bunlar. Dört yıl sonra Tenekeci şiirleriyle hasret gidermek isterseniz...

Cemal Şakar'ın dört kitabı bir araya gelmiş, şiir gibi, resim gibi,düş gibi öyküler okuyalım diye güzellik olmuş. Hala tanışmadıysanız böylesi bir yazarla, ya da okudunuz ama anlayamadım diyorsanız, döne döne okunası öyküler elimizin altında...