Toplam yorum: 3.078.058
Bu ayki yorum: 4.936

E-Dergi

darakcisa Tarafından Yapılan Yorumlar

23.03.2011

Görselliğin adamakıllı insanı esir aldığı devirlerdeyiz artık.Her şey hız demek. O yüzden uzun anlatılara tahammül edilemiyor. Belki de bundan olacak kısa ve vurucu çarpıp geçen,delip geçen, yer yer ateş gibi kelimelerle yazılmış bu öyküler görmezden gelinecek gibi değil.
23.03.2011

Artık kitapçı raflarında sıkça görebildiğimiz imzalardan biri Cemal Şakar. Eskiden yani bu kadar sıklıkla kitap yayınlamadığında dağıtım bile yapmayan bir yayınevinden çıktığı için olsa gerek merkalısından başka bilen yoktu. Şimdi durum değişti. Cemal Şakara'ın öyküsü de değişti. Artık daha "içerden" yazıyor. Müslüman duyarlılığı daha bir görünür durumda. Okuyucuyu en çok etkileyecek öykü bana soracak olursanız "Muntazır". Hani şu Bush'a ayakkabı fırlatan gazetecinin öyküsü. Sadece bu öykü için bile kitap alınmayı okunmayı ve tavsiye edilmeyi hak ediyor.
20.03.2011

Büyücü'yü 2 yıl kadar önce alıp okumaya başladıktan sonra 300'lerde bırakmışım. Kitabın hacmi benim idyen okrları bile korkutmaya aday. Bu açıdan bakınca korkmamak sıkılmak mümkün. şimdilerde tekrar okuyunca fark ettim ki Büyücü sadece olay örgüsü için değil yer yer mizahi dili için bile okunabilir. Bazı yazarlar vardır 2-3 yılda roman yazar ve beklersiniz. Alınca da bir çırpıda okursunuz. Mesela benim için Hamdi Koç öyledir. Ama Büyücü'yü okurken neyse ki bu mizahi üslubu taşıyan başka yazarlar da var diye şükrettim. Belki biraz ağırbaşlı, kurgu zorluyor ama dişinizi sıkıp devam ederseniz karşılığını alıyorsunuz.
20.03.2011

Gündemimizin değiştiği başka kitaplar arasında kaybolduğum bir sırada aldım Cennete Otostop'u. Ve anlatılan hikayeler bambaşka bir ufka götürdü beni. Eğer siz de dünyada en önemli şeyin bir insanın hidayete ermesi olduğunda hemfikirseniz Cennete Otostop'u okumalısınız. Hikayeler hayatın içinden olması ve didaktik olmaması açısından da kayda değer görünüyor. Sahip olduklarımızın farkına varmamızı sağlaması da cabası...
20.03.2011

Edebiyatla ilgili yazılar genelde sıkıcı, okunması zor yazılar diye bilinir. Benim gibi Hamdi Koç tiryakileri onun kaleminden çıkan her şeyi merakla istekle beklerler. Bu kitap beklentileri karşılar mı bilinmez ama kendi hesabıma edebiyatın nasıl eğlenceli hale getirilebileceği, sevdiğimiz bir yazarı nasıl ballandıra ballandıra anlatabileceğimizi öğöğrendim. Kitabı okuayacağım diye en sevdiğim diziyi bile ihmal ettim,anlayın artık.