E-Dergi

Şimdi kitabı okurken edebi dile hakim olmanız şart. Kitap basit ve yalın bir dille anlatılmış. Ne saman başlayıp bitirdiğinizi anlayamıyorsunuz bile. Su gibi kana kana okuyorsunuz. Hikaye anlatımı ve kurgusuyla pek ala fevkalede bir eser olmuş. Günümüz insanı maalesef ki şu aksiyon filmlerini seyrede seyrede bu kitapta geçen psikolojik analizleri basit görmeye başladı. Halbuki empatiden bir hayli uzak olduğumuz şu devirlerde değil bir başkasını anlamak, bir başkasının ruhi durumunu tespit etmekten pek bir uzaktayız. Diyeceğim o ki; Stefan Zweig’in gözlem ve yaşadıklarıyla yazılan bu kitap bir beşerin kaleme alacağı nadir nitelikte eserlenden birisidir. Tavsiye ederim mutlaka.

Dili yer yer ağır. Hatta bazen bir sayfadan neredeyse bir şey anlamadığım oluyor. Fakat sayfanın sonunda öyle bir cümle kuruyor ki o cümle ile alakalı bir çok kitap yazılır. Her şeyi tek cümle ile anlamanıza yardımcı oluyor. Enteresan tespitleri var. Biraz felsefe ve sosyolojiye hakim olmak gerekir diye düşünüyorum. Bu alanda okuma yapmamış olanlar Han’ın perspektifine yaklaşmakta zorlanacaklardır. Ama yinede tavsiye edebileceğim eserlerden birisidir.

Ben beğenmedim. Çok basit kalmış. Sezai Karakoç u severim. Hakikaten düşünce adamı. Güzel şiirleri var. Benim için şair kimliği ön planda. Düşüncem o ki bir şairin başka işlerle alakalı fazlaca eser vermemesi gerek. Neyse bu kısım önemli değil. Muhtemelen yazarın diğer kitaplarınıda okuduğum için etkilenmedim diyeceğim fakat karakoç un verdiği mesaj hemen bütün kitaplarında aynı. Şiirlerini istisna tutarak söylüyorum kitaplarındaki üsluptan daha iyi yazan yazarlar var. Fazla acımasız oldum galiba. İbtidai düzeyde olanlar için ki bu kesimde liseliler olur onlar için tavsiye edebilirim.

Ahmet Rasim in dil ustalığı, kıvraklığı pek az insana bahşedilmiştir. Müthiş bir zekaya sahip. Rasim'in diğer kitaplarında da görüleceği gibi yazar devrin içki alemini anlatır. Hikayenin başında önce sizi duygusal olarak tahrik eder, kitabın son bölümlerine doğru klasik yeşilçam filmlerinden aşina olduğumuz o müthiş sonu hazırlar. Ya ölüm yahutta geri dönülemez bir pişmanlık. Kitabı okurken şüphesiz dil estetiğinden (ki sadeleştirilmiş olduğu halde) ve hikaye örgüsünden keyif alacaksınız. Fakat kitapta yazanlar günümüzde daha da vahim bir hale gelmiş olsa bile cemiyet hayatı, midem böylesi rezil bir yaşantıyı kaldırmaya müsade etmiyor. Canım sıkıldı, hatta sonunda Eleni'ye küfrettim. Neyse lafı fazla uzatmayım. Kitabı şimdi bitirdiğim için belkide bu kadar heyecanlıyım. Az sayfalı ve ucuz bir kitap. İki simit fiyatına. Alın, okuyun.

O kadar bizden ve o kadar samimi ki yazılan bu satırlar, yazarın hakikaten bu eseri meydana getirirken ne kadar da yaşayarak yazdığını görebiliyor, tadabiliyorsunuz. Üslubu dimağımızda eşsiz bir tad birakacak kadar enfes. Herkesin okumasını dilerim.