E-Dergi

Mevlânâ ve Farsça-Adnan Karaismailoğlu / Mevlânâ ve Barış-Veyis Değirmençay / Mevlânâ Düşüncesinde Muhtaçlık ve Yoksunluk Kavramı- Nazif Öztürk / Mevlânâ'nın Rubailerinde Tasavvuf! Kavramların Anlatımında Deniz- Abdullah Eren / Fütüvvet, Ahilik ve Mevlânâ-Fahrettin Coşguner / Hanyalı Nûrî'nin Mevlânâ ve Mesnevi Konulu Medhiyeleri-Bilal Çakıcı / Mehmed Esîf Dede-Mustafa Erdoğan / 16.yy. Divan Şiirinde Mevlânâ ve Mevlevilik-Kaplan Üstüner / Hamîd Vehbî'nin Kaleminden Mevlânâ-Mustafa Balcı / Orhan Derviş Kuntman (O Mevlevi)-Sait Okumuş / Mevlevilik ve Mevlevihanelerden Söz Eden Batılı Seyahatnamelerin Bibliyografyası-Rıza Duru / Sûfî Geleneği ve Rûmî-Hüseyin Nasr-İbrahim Gök / Şeyh Muhammed Nazmî ve Sırr-ı Ma'nevîsi-Ekrem Bektaş / The Mathnawi of Jalâlu'ddîn Rûmîye Ön Söz-Nicholson-Ekrem Yıldız / Şems ile Mevlânâ Kaç Yaşlarında Karşılaştılar-Hicabi Kırlangıç / Başlarım Ulu Tanrı'nın Adıyla-Feridun N. Uzluk

TDV İslam Ansiklopedisi MEHÂİMÎ maddesinden şöyle bir tanıtım da bilgilendirici olacaktır diye düşünüyorum. 776’da (1374) Dekken bölgesinde bir liman kasabası olan, günümüzde Bombay’a bağlı Mehâim’de doğdu. Şeyh Mahdûm Fakīh Mehâimî, Mahdûm Mehâimî ve ailesinin Pîro lakabına nisbetle Ali Pîro diye de anılır. Kureyş kabilesine mensup olan dedeleri, Haccâc b. Yûsuf es-Sekafî’nin zulüm ve baskıları yüzünden Medine’yi terkederek Hindistan’ın sahil bölgesine ulaşmış ve buraya yerleşmişti. Ailesi bölgede Nevâitîler (Kureyş içinde bir kol) olarak bilinir (Âzâd-ı Bilgrâmî, I, 97; Rahman Ali, s. 350). Babası Şeyh Ahmed ilim sahibi bir kişiydi. Türk Sultanı Muhammed Tuğluk’un bölgeye hâkim olduğu dönemde yaşayan Mehâimî, Hindistan’a çeşitli ülkelerden ve özellikle Orta Asya’dan getirilen çok sayıda ilim adamından istifade ederek tahsilini tamamladı ve İslâmî ilimlerin hemen her sahasında kendini yetiştirdi.

Hz Mevlana hakkında yazılı gelen kaynaklar bile kıssalar şeklinde sunularak gelmiştir. Batılı şarkiyatçılar bunları bir sistem üzerine oturtmaya çalıştılar. Bizde de Adanan hocamız sayesinde akademik bir çizgi kazanmış oldu. Geçmişten gelen kıssa kaynakları ve batılı şarkiyatçıların kitap-makale kaynakları derlenmiş oldu. Bu seri eserlerde bunları görebileceksiniz. Makalelerin bir arada bulunması ve Türkçeye çevrilmeleri başlı başına önemli bir emek.

İbnü’l-Fâriz, Mollâ Câmî ve Tâhirü’l-Mevlevî gibi üç ismi biraraya getiren bir kitap, bunlarda kim diyorsanız zaten ilgi alanınıza girmiyor demektir.

Şeyh Galip ve Mevlevilik adına nadir eserlerden.