E-Dergi

Fedakarlık kavramını ne kadar yanlış anladığımı farkettim, sizlerde bazı fedakarlık sandığınız davranışların aslında fedakarlık olmadığını farkedebilirsiniz.

Kitabın kahramanı olan Sitare'nin hayat hikayesinden bahsediliyor kitabın ortalarına kadar pek bir zevk alamadım, ama sonlarında ki bitişi ile yine biraz güzellik oluştu, yazar kendi aşka olan yorumunu katmış en sonda kitaba. Dilinde edebiyat neredeyse hiç yok çok aşırı sade basit bir dili olmasını da çok güzel bulmadım.

Hüzün içeren bir kitap. hüznün romanı. Herkesin kitabı okurken kitabın içinde ki duyguları hissetmesi kolay değil çünkü kitabın içinde kendinize ait bir şeyler bulması lazım okuyucuya etkileyici olabilmesi için ve şu sözler işte kitabın içeriğini kısaca anlatıyor... "Yedi günde üç kere öldüm.En ince yerimden kırıldım. Yaşamak yorgunluğu ne ki? Dirilip dirilip ölmekten yoruldum."

güzel bir mesaj vermekte hemde çok eğlenceli ve çok güzel bir kitap

kitabın önsözünde bir itiraf ile başlamakta yazar, anlam veremedim bu önsöze en başta ama kitabın sonlarına yaklaştığınızda önsözün bile ne kadar anlamlı yazıldığını anlayacak ve o duyguları hissedebileceksiniz.
"Biraz incitildiğimi hissettim, biraz da doyamamışlık. Ama bitmişti işte, her güzel şey gibi..."