E-Dergi

Kimi insanın yaşamak için can atacağı,kiminin ise arkasına bile bakmadan uzaklaşacağı ütopik bir ülke.Yazarının fanatik bir feminist olduğu düşünülürse neden böyle bir ülke hayal ettiği anlaşılabilir.

Henüz 19 aylık bir bebekken geçirdiği hastalık sonucu duyma ve görme yetisini kaybeder Helen Keller.İstediği şeyleri kelimelere dökemediği için "hırçın" bir çocukluk geçirir.Ailesi onu akıl hastahanesine yatırmak istemektedir.Annesi son bir şans ister babasından ve özel öğrencilere eğitim veren bir kurumdan Helen'in eğitimi için öğretmen göndermelerini rica eder.Ve bu öğretmenin sabrı sayesinde Helen sözcükler ve nesneler arasındaki uyumu yakalamayı,iletişim kurmayı öğrenir.
Tüm zorluklara rağmen hayata karışmayı öğrenmiş bu kadının hikayesini okumanızı, izlemenizi çok isterim.

Gazete ve dergi yazılarından aşina olduğum Fatma Barbarosoğlu'nun ilk defa bir kitabını okudum.İsmine ayrı,kapağına ayrı vurulduğum HATIRA KADAR NARİN HAFIZA KADAR ZALİM isimli kitabında salgın sonrası ahvalimizi,nesil çatışmalarını,görünür olmak uğruna takındığımız komik ve saçma durumları yalın bir dille yansıtmasına hayran oldum.Mustafa Kutlu'nun yazım dilini sevenler bu kitaba bayılacaktır.Her biri birbirinden güzel ve yüreğe dokunan öyküler arasında en çok MUSMUTLU:KEDİLİ KÖPEKLİ,ÇOLUKLU ÇOCUKLU isimli öyküyü sevdim.Aklımdan "Acaba Gizem'e ne oldu?" sorusu uzun zaman aklımdan çıkmayacak

Genç bir kızın cinayetine tanıklık eden,o genç kızı uzaktan yakından tanıyan,hayatına ufacık bir zaman diliminde de olsa dokunan bir kaç insanın hayat hikayelerini okuyoruz #çilekırgını nda.Katilin,genç kızın,genç kıza aşık gencin,genç kızın hayatının tanığı duvarların...
Bir aşk romanı olduğunu düşünmenizi istemem.Kitap,Leyla'nın cinayetine adım adım ilerleyişin öyküsü.Öyle bir öykü ki ne katillere kızabiliyorsunuz ne maktullere.
Kısacık bir hikayeye sığdırılmış hayatlar,içsel yolculuklar,sosyal mesajlar...
Biz sıcak evlerimizde,hangimizin kahvesi daha güzel diye yarışırken,3.sayfa haberlerini bilmiş bilmiş yorumlarken,yapılmayanları eleştirirken ve aslında kendimiz de birşey yapmazken, konfor alanımızın dışında kalan gerçekleri bizlere sunmuş #ayşegülgenç Aslında bildiğimiz fakat " ama" diye başlayan bahane cümleleriyle yüreğimizi soğuttuğumuz gerçekleri.
Diğer kitaplarını okumak için sabırsızlamıyorum

Eva De Vitray-Meyerovitch 1909 yılında Paris'in zengin muhitlerinden birinde dünyaya gelir.Ailesi koyu bir Katolik olan Meyerovitch,küçük yaşlardan itibaren sormayı,sorgulamayı,araştırmayı sever.Bu araştırmalarında da ailesinin mensup olduğu dinin kendi sorularına cevap veremediğini görür.Bir gün eski bir dostu kendisine Muhammed İkbal'in İslam'da Dini Düşüncenin Yeniden İnşası isimli kitabını hediye eder.Bu kitap aracılığıyla Mevlana ve onun nasihatleriyle tanışır.Yıllar süren arayışın ardından islam dinine girer ve gördüğü bir rüyadan etkilenmesi sonucunda da Havva ismini alır.
Kitap kendisiyle yapılan bir röportajdan ve yukarıda bahsettiğim sürecin ve daha nicesinin anlatımından oluşuyor.
Kendisinin ismini ve öyküsünü daha önce duymuştum.Okumak ise yeni nasip oldu.Meraklısına tavsiye ederim.