E-Dergi

Bugüne kadar okuduğum en faydalı kitaplardan biriydi aslında... Her ne kadar çocuk kitabı denilip geçilse de kesinlikle yetişkinlere de çok şey katacaktır. Özellikle sosyal medya ya da başka bir mecrada saatlerini harcarken bunu zaman kaybı olarak görmeyen ama kırmızı ışıkta iki saniye beklemeye tahammül edemeyen ve zamandan tasarruf yaptığını sanan, sürekli bir yerlere acelesi olan ama neden acele ettiğini bile bilmeyen insanlarımızın; zamanın ne olduğunu ve nasıl kullanılacağını anlamasını kolaylaştıracaktır...

Bir ulusun kültürel kimliğini kaybedişinin, bir annenin yavrusunu kaybedişi kadar acı verici olduğunu gösteren derin ve düşündürücü bir eser. Tartışmasız en iyi yazarlardan biri olan Aytmatov'un kaleminden çıkmış ölümsüz bir eser.

Yazarın hayatından yansımaların can bulduğu karakterler ve onların yaşadıkları zorlu göçebe hayatı... Her birinin sahip olduğu farklı hikayeler, aynı ülkeye duyulan memleket hasreti ve farklı ülkelerde yaşamak arzusu arasında işlenmiş. Mutlu sonla bitip bitmediğine karar veremediğiniz bir kısa roman.

1984'e ve Cesur Yeni Dünya'ya ilham kaynağı olmuş türünün ilk örneği diyebileceğimiz bir kitap. Mekanikleşen, robotlaşan, bireysellikten soyutlanmaya çalışılan insanın mücadelesini çok iyi anlatıyor. Her dönem insana yaşatılan siyasi, ahlaki, toplumsal baskılardan izler görmek mümkün...

Biyografik izler taşıdığını da göz önünde bulundururak okuyunuz, döneminin sosyal yaşantısını, oldukça kısa ve öz bir hayatı göreceksiniz. Puşkin Tepelerini her gün ama her gün tekrar tekrar anlatışı, elinden başka hiçbir iş gelmeyişi, alkolün ve ilgisizliğin ailesini dağıtışı hızlı bir film şeridi gibi geçip gidiyor kitapta...