E-Dergi

Biz ne zaman ki; düşüncemizdeki, inanışımızdaki, görüşümüzdeki, ahlakımızdaki, yaşayışımızdaki, siyasetimizdeki, sanatımızdaki, duruşumuzdaki ezikliği üzerimizden atarız, işte kurtuluş o vakittir. Tamamen kendi düşüncem kimseyi bağlamaz. Kitap için söylemek istediğim çok şey var. Aslında tedarik edin ve okuyun demek tek söylenmesi gereken.

Üstad Tarık BUĞRA' nın 1960 ve 1970 li yıllarda, Türkiye Edebiyatı temsil eden kişileri, Türkiye nin o zamana ait siyasi, ekonomik, sosyal koşullarından dem vurarak aktaran kıymetli gazete yazılarının bir bütün hali olan kitap. Geçmiş ile ilgili meseleleri okudukça karşılaştığım tek husus ne yazık ki tarihin sürekli tekerrür ettiği. Kıymetli insanların, kıymetli düşüncelerin sürekli ötekileştirilmesi, hayat hakkı tanınmaması tekrarı acaba kaçıncı neslimiz ile son bulacak. Kendimize ait özgün eğitimi ne zaman gerçekleştirirsek haliş fikirler elbet o zaman hayat bulacak, değer yargılarımız var olacak.

Doğru bildiğim ne kadar da çok yanlış varmış, kitabı okuduktan sonra öğrendim.

"... her zaman ulaşılabilir birey, ne yazık ki 'kendi' sine ulaşacak, kendisinden haberdar olacak, oradan da varoluşun künhüne varacak, varlığını idrak edecek zamanı bulamayabilir."
Bu alıntı bazı fikirler verecektir kitabın okunmasının gerekliliği hakkında.

Yaşadığımız medeniyet krizi sonrasında yönümüzü bulabilmek için yüzleşmemiz gereken sorunları samimiyetle ortaya koyan, çözüme yönelik cesur tekliflerini dile getirdiği medeniyet mefküresinin güzergahını bulacaksınız Yol Haritası' nda der arka kapak yazısında... Şimdi, düşünce ufkumuzu açan, perspektifimizi geliştiren, çağı tanıyarak ona karşı kendi çağımızı kurabileceğimiz çağrının yollarını idraklerimize işleyen muhteşem kitap okunmaz mı? Okuyun ve okutun..