E-Dergi

Serkan Akkuş 'un "Yüreğine Sağlık" kitabından yeni ayrıldık (:
Şimdiye kadar okuduğum kitaplar içinde Kur-an'dan bir çok alıntıyı, duyduğu/yaşadığı tecrübelerle birleştirmiş. İkinci bölümünde ise ciddi bir spor danışmanlığı yapmış.
Dini işlerle çok fazla haşır/neşir olmasam da ön yargılı yaklaşmadım eserine. Çünkü her sayfasının her bir kelimesinde iyiliğe yönlendiren, umut veren bilgilerle dolu olduğunu gördüm. Baştan sona hiç bir sıkıntı hissetmeden bitireceğiniz, ışık dolu bir kitap olmuş.
Yüreğine sağlık.

Veee Zafer Algoz 'ün "Hasirt Di Bilekbord" unu bir solukta bitirdim. Hem bilgi veren hem güldüren hikayelerini keyifle okudum.
Bunları okurken, Türk Sanat Müziğinden, Yeşilçam -ki gerçek sanatçılardan tutun bir döneme şahitlik ettiği için yerinde olmak istememek elde değil.
Keşke daha da uzun olsaydı, bitmeseydi diyebileceğim kadar kısa sürdü kitabın elimde yer alması. Dönem dönem tekrar okunacağına emin olduğum bir kitap.
Yüreğine/Kalemine sağlık...

Dün akşam Aylin Bendis 'in "Efsunlu Zaman" adlı eserini bitirdim. Kitabın başında sevgilisinden ayrılan hatta sevgilisi ölen bir kadının dramı gibi başlasa da, sayfalar geçtikçe ciddi bir polisiye olarak ilerlemeye başladı.
Bir süre sonra da ister istemez, kendi kendinize bağlar/senaryolar kurduğunuz bir dedektif halini alıyorsunuz.
Özellikle Tahran'a gidişi hatta uçaktan inişi dahil sizi bir Semerkant'a (Amin Maalouf) götürüp getirmedi değil.
Haftasonuma renk katan sürükleyici roman için teşekkür ederim.
Kalemine sağlık.

Ümmü Gülsüm Atasoy 'un Trey adlı eserini az önce bitirdim. Teknolojinin hiç bir işlerine yaramadığı, doğal afetlerin köşedeki, market kadar çok ve yakın olduğu zamanlardaki kah ayakta kalma kah serbest düşme anlarını yaşattığı için çok farklı bir keyifti benim için.
En zor anında en yakın arkadaşın, dostun, akrabanın (-ki yok) hayat meselesine gelince olan güvensizliği yaşatmış gerçekten.
Kalemine sağlık...

Abdullah Yavuz 'un Harbiden Manyak kitabını az önce bitirdim. Hepimizin yakınında olduğu ama içini tam olarak bilemediği arka sokaklarda geçen bir hikaye Harbiden Manyak. Bir dram, bir psikanaliz,bir polisiye, bir yeraltı edebiyatı, aşk, gerilim, anı, suç, gizem. Bu ne biçim insanlardan Cihangir olmaya başlamanızla alıyor sizi içine, özellikle son 4-5 sayfasında da tükürüp atıyor.
Kalemine, emeğine sağlık...