Toplam yorum: 3.078.222
Bu ayki yorum: 5.100

E-Dergi

coelhoist Tarafından Yapılan Yorumlar

20.12.2008

Şans diye birşey yoktur. Hayatımızda ve tarih boyunca meydana gelmiş olayların hepsi birtakım gerçekliklerin sonucu meydana gelir. Bir parayı havaya attığınızda yazı mı tura mı geleceği şansa değil odanın fiziksel gerçekleriyle kişinin atış şekli ve hızına bağlıdır. Ama bu gerçeklikleri hesaplayabilecek bilgi ve beceri düzeyine sahip ne bir makina ne de bir insan beyni günümüzde mevcut, bu sebeple biz bu tip durumları olasılıklar olarak değerlendiriyoruz. Kitabın özü bu konuya dayalı. Bu konudan yola çıkılarak bir roman oluşturulmuş. İlk başlarda biraz sıkılsanız da sonradan sürükleyici hale geliyor. İçerik olarak ilgi çekici fakat beni tam olarak tatmin eden bir kitap değil. Sıkılmadım ama bilimsel verilere dayandırılanrak yazılmış bir macera kitabının daha inandırıcı olabileceğini düşünüyorum. Gene de tavsiye ederim...
05.12.2008

Açıkcası bana pek hitabetmedi. Haytını arayışla geçiren insanlardan bahsetmiş ve önce bunu Budha'nın öğretisinde bulmaya çalışmış fakat sonra arayışın yersiz olduğuna karar vermiş bir karakter Siddhartha. Esas öğretinin nerde saklı olduğunu bilen bir insan olarak bana mantıklı bir kitap gibi gelmedi. Ama tabi halen arayış içinde olanlar için ilgi çekici olabilir...
11.11.2008

Kitap eski türk filmleri tadında bir aşk hikayesi. Fakat biraz daha basit kalmış. İki erkeğin bir bayana karşı olan ilgisi ve tabiki bir kazanan var ama kazanan kişi astlında bir rakibinin olduğundan haberdar değil. Okurken inandırıcı olmayan yönleri var mesela Vecdi Hüsam'ın Nigar'ı sevdiğini farkedebiliyor fakat Hüsam Vecdinin duygularından tamamen bi haber üstelik en yakın arkadaşlar. Tasvirler biraz uzun sürmüş ve sadeleştirme sırasında bir çok kelimenin bu güncel karşılıkları parantez içinde yazılmış, bu ilk başlarda biraz dikkat dağıtıcı fakat sonrasında alışılıyor. Kitabın tek ilginç yanı olayları bir ölünün defterinden okuyor olmak...
04.11.2008

Emin Çölaşan'ı Hürriyet'te yazdığı dönemde uzun bir süre takip etmiştim. Çok cesur bir gazeteci olduğunu düşünüyorum fakat diğer yandan da zaman zaman, hele işten çıkarılmadan önceki son zamanlarda aslı olmayan iddalarda bulunduğu bir gerçek. Bu tabiki iftira atmak değil ama kendisinin iddalarıdır. Uslup konusunda da benim şahsen tasvip etmediğim bir tavrı mevcuttu. Kitapda ise sürekli aynı konuşmalar dönüp dönüp önümüze geliyor. Tabiki her iki tarafın açısından olaya bakmak gerekiyor. Doğan tarafının yaptıkları uyguladıkları sansürcü politika kabul edilir gibi değil ama Çölaşanın uslübu konusunda bir problem olduğu ve Doğan tarafından yapılan uyarıların bunu da kapsadığını gözardı etmemk lazım. Sonuç olarak tabiki okunduğunda Türkiye'de işlerin nasıl yürüdüğünü gösteren bir kitap ama önemli olan yazılan herşeye körü körüne inanmadan kendi aklımıza da kullanarak eleştirel yaklaşabilmek...
22.10.2008

Kitabı bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum. Çok beğendim, insan okudukça savaş ortamındayaşayan, baskı rejiminde yaşayan insanların şartlarını görüyor ve biz nelere canımızı sıkıp ne kadar saçma şeylerle uğraşıyoruz başkaları dünyanın diğer ucunda neler yaşıyor diye düşünüyor. Olay örgüsü çok güzel bir çocuğun babasının gözüne girmek uğruna neler yapabileceğini görüyor ve ben ne yapardım diye kendinizi sorguluyorsunuz ve işin kötü tarafı içinizdeki ses de size tahmin etmediğiniz cevaplar veremiyor. İnsan bazen kendi bencilliğine bile şaşırıyor. Okunması gereken dili çok düzgün çevirisi güzel bir eser, tavsiye ederim...