E-Dergi

yazarın daha önce okuduğum kayıp kitap barnabas incili ile aynı doğrultuda yazılmış okurken kendinizi olayların içinde hissettiricek bir kitap.Meçhul bir çok gelişme sonrasında el değiştiren bu kitabın bir gün ortaya çıkması durumunda kilisenin ve hristiyan dünyasının otoritesini kaybetmesinden korkulduğu apaçık ortada.Jİm morrison'un ''Rİders on the storm'' parçasınıda ilk kez Barnabas'ın sırrı sayesinde duymuş ve çok sevmiştim:)

Bir kaç yazar dışında pek beğendiğim söylenemez ama en azından notlarımı tutmakta faydalı oldu diyebilirim

Nur hareketinin inkişafının ilk günlerinden bugüne nasıl gelindiğini ibretle anlatan bu eserde Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin bir yargılama esnasında mahkeme hakiminin '' Said Nursi risalelerinde eğer Risale-i Nur'lara ilişilirse semavi afetlerin geleceğini söyleyerek bizi tehtit ediyor '' sözünü söyler söylemez ani bir hareketle ayağa kalkıp '' Evet tehdit ediyorum '' der demez adliye binasının sallanması haklı davaların bir işareti ve beni de en çok etkileyen olaylardan birisidir..

İsrail ile ülkemiz arasındaki ilişkilerin gün ışığına çıkmayan gerçeklerin sıkça vurgulanması zaten bu ülkeye olan nefretimi bir kat daha arttırdı.Büyük İsrail hedefini gerçekleştirmek arzusuyla kan dökmeyi meşru sayan bir milletin bunu gerçekleştirebilmesi halinde bile ne kadar ayakta kalabileceğini tahmin etmek o kadar zor olmasa gerek.Yazarın ideolojik yargılarını ön plana çıkarması ve yersiz övgülerle iktidarı haddinden fazla yüceltmeside negatif yönüydü romanın bence...

Kitabın iLk kısımLarı sıkıcı geLmişti ama iLerLeyen böLümLerde okuyucuyu kendisine bağLayan oLayLarLa kaLiteLi tarihi romanLara yakışır bir üsLupLa devam etmiş.YaLnız YAVUZ'un haddinden fazLa ceLaLLi addedip yakıp yıkan biri oLarak Lanse ediLmesi yadırgadığım tek şeydi