E-Dergi

Öncelikle kitabın güzel taraflarıda, çirkin taraflarıda var öncelikle kitapta üç ayrı konu var bir siyasi konu iki bireysel kahramanlık içeren konu birde ruhani konu yani ilk önce biraz kafanız karışıyor ama bahsettiğim ilk iki konu güzel, insanı sıkmıyor kısmen mantık sınırları içinde ama asıl kitabı batıran o işin ruhani tarafı, hiç bir şey anlamadım kafam karıştı yani insan içinden ne gerek vardı diyor kitabın en kötü tarafıda bir sonu olmaması öyle havada herşey. Ama yine de eğer dikkatli okursanız kitapta yazarın mesajlarını alabiliyorsunuz.

hatırlarsanız İlk kitapta kahramanımız Laura meşhur kutsal kasenin peşinden koşmuş ve bu işten alnın akıyla çıkmıştı. bu kitaptada kahramanımız yedi ayın muhrunun peşinden koşuyor kitabın en ilginç kısmı sonu gerçekten başarılı. Laurayı seven küçükler mutlaka alsınlar ama önceki kitapta dediğim gibi yazar kendinden öncekilerin etkisinde kalmış, bu kitabın fantastik edebiyatta buyuk bir adım olmadığı su götürmez bir gerçek.

Yazar kitapta silahşörü yalnızlıktan kurtarmaya karar vermiş ve ona üç arkadaş daha eklemiş. serinin ikinci kitabında silahşörün bizim dünyamıza geçerek bu üç kişiyi kendi maceralarına çekmesi anlatılıyor. Stephan King bu kitabında tasvirlere fazlaca yer vermiş ama konu yavaş ilerlese de bizim dunyamızada bağlandığı için diğer kitaplardan farklı eğlenceli bir tadı var."

Orkun Uçar'ın bu kitap ve seri ile fantastik kurgu dalında Türkiye de kilometre taşı olduğu gerçekten tartışılamaz. Yazar kitapta kurguyu iyi örmüş amacı belirtmiş kitabın yolunu çizmiş fakat arkadaşlar bunlara rağmen şunuda söyliyeyim edebiyatın bu alanında okumadığım kitap kalmasada eleştirilerimden de bunu görebilirsiniz, kitabı okurken öncelikle o diğer kitaplardaki sıcaklığı zevki duyguları hissetmiyorsunuz yalnızca karanlığa gömülmüş karmaşa içinde bir dünya hiçbir güzellik veya takdir edilecek bir şey yok, ortada dolaşan bir sürü güç ve ağzınızda kül tadı. okuduktan sonrada bu böyle. her fantastik kitabım benim için farklı duygular taşır kitapları düşündükçe hissettiğim duygular hoşuma gider ama bu kitabı düşünüce yalnızca soğukluk hissediyorum delimi bu adam demeyin bunlar benim düşüncelerim, ama açıkcası Türkiyede bu eser gerçekten çok önemli gelecekeki fantastik kurgu dalındaki eserler için bir yol gösterici, bu yüzden okmalısınız. silmarillonu okuduğunuz gibi.

Akıcı ve insanı sıkmayan kitapta genel olarak bireylerin kişisel menfaatleri için binlerce kişiyi ölüme sürüklemeleri anlatılmış bunların yanında savaşta hiçbir zaman gerçek bir dostun olmadığı gözler önüne serilmiştir bence kitap okunduktan sonra insana faklı duygular aşılıyor ve dünyaya farklı bamasını sağlıyor bunların yanında yazarın kendi düşünceleri doğal olarak kitaba sızmış ve bilinç altımızın derinlilerine yerleşmiştir kitapta en hoşuma gitmeyen yer ise Türk askerinin cesurca çarpışması fakat sivil halkın kahramanlıklarına gerektiği kadar yer verilmemesidir.