E-Dergi

Stefan Zweig bu kitabında da kendisiyle dertleşen insan psikolojisini çok iyi yansıtmış...
Bedenen ölümden ölce kalbinin ve inançlarının öldüğü bir insanın hayatını sorguladığı hikaye bu
okunmaya değer ancak diğer kitaplarının yanında biraz sönük geldi bana.....

Sadece psikolojiye ilgi duyanların değil ilginç vakaları merak edenlerinde okuması gereken eğlenceli bir kitap...

Yazar olayları bir hikaye tadında anlatışı ve arada psikoloji bilimine dair terimleri ve konuları açıklaması, benim gibi bu bilim dalına uzak ama meraklı okuyucular için çok iyi yazılmış...

İlginç olduğu kadar sıradan vakalar da var...

Yani farklı bir şeyler okumak isteyenler ve bu bilim dalına merak duyanlar için güzel bir kitap...

Arthur Schopenhauer daha önce neden okumamışım diye hayıflandım kitap bittiğinde...

Hayat üzerine karamsar olduğu söylenir onun için ancak karamsarlıktan ziyade gerçekçi olduğunu anladım.
Hayat, okumak, ve yazmak üstüne çok sert eleştirileri ve doğru tespitleri var. Kendi dönemindeki kitapları, edeiyatı ve yazarları hatta dergileri gazeteleri isim vererek çok sert bir dille eleştiriyor...
Hatta üslup ve fikir hırsızlığı yapan yazarların dolandırıcılık ve kalpazanlıkla bir tutulup, halkın vaktini ve parasını namussuzca çaldığı için en ağır cezaları almasını savunuyor...

Yaşamak üzerine; ıstırap ve can sıkıntısı arasında gidip gelen bir yaşayış olduğunu savunuyor ve kitap da buna haklı gerekçeleri uzun uzun sıralıyor Schopenhaur

Okumak üzerine; Ne okumamız, ne kadar okumamız gerektiğini ve okuduktan sonra ne düşünmemiz gerektiği üzerine harikulade tespitleri var

Yazmak üzerine: Son derece sert bir dille kendi döneminde yaşayan yazarları eleştiriyor. Ve bizim şimdi ''bestseller'' dediğimiz o zamanın popüler edebiyatını yerden yere vuruyor...

kısaca nitelikli okumanın ve nelerin okunması gerektiğini gösteren harikulade ve rehber niteliğinde bir başyapıt....

Zehra acımayı öğrendi en sonunda...
Ben ise kadınların yeri geldiğinde dedikodu ve iftira ile ne kadar acımasız olabileceğini öğrendim..
aslında biliyorum kadınların erkekler üzerindeki bu büyük himayesini ama bunu öyle güzel anlatmış ki Reşat Nuri...
Bu yüzden mutlaka okunması gereken ve önemli dersler alınması gereken bir şaheser...

Okuyunuz efendim... bir gecede tüketmeyiniz...yavaş yavaş...sindire sindire....

dokuz hikayeden oluşan Sadık Hidayet kitabı...

İlk hikaye ile psikolojimi sarsan bir kitaptı. Daha sonra güzel hikayelerini okudum...
Hikayelerinde hep ince bir mesaj var. Üslubu ise çok hoşuma gidiyor..
okuyunuz okutunuz efendim....