E-Dergi

Bu kitap özel bir şeydi. Hikaye anlatımı büyülü ve çok yürek burkan ama bir o kadar da güzel bir hikaye..
O kadar şiirsel, lirik, içimizi ısıtan, heyecanlı bir yolculuk ki Niamh ve Oisin'in efsanevi hikayesiyle başlıyor, İrlanda Devrimi'nin zamanı değiştiren anlarıyla devam ediyor ve Michael Collins'in hayat hikayesinden, özgürlük mücadelesine tanık olurken Anne ve Thomas'ın koşulsuz, zamansız ve muhteşem bir aşk hikayesini okuyoruz.Amy Harmon'un en sevdiğim kitaplarından biri

ilginç bir polisiyeydi.
polisiye romanlarının sıradanlığı ve benzerliğinden uzak olması açısından iyiydi ama..
Özel yetenek olan bir baş karekterimiz olsada benim için yeterli değildi.
Sanırım erkek yazarları duyguları aktarma konusunda yetersiz görüyorum.
Okuduğum kitapların değeri genellikle bana bir şey katıp katmamasıyla ölçüyorum.
Güzel yazılsa’da Çok keyif almadığım bir kitap’tan bilmediğim bir bilgi aldığım zaman o kitap benim için çok değerli olabiliyor.
daha önce adını duymadığım Dr. Paul Ekman ile beni tanıştırması. (kişinin yüz okuma konusunda bir psikologmuş)
Nate'in insanların yüzlerini okuma tarzı çok hoşuma gitti.
Özetle kitap fena değildi, polisiye severlere tavsiye ederim.

Kitap tam bir aksiyon/fantastik kitabıydı, türünde fantastik yazıyor ama bana biraz çocuk kitabı gibi geldi belki de çeviridendir bilemiyorum Kitapta pek fazla olay gelişiyor, duygusal anlar oluyor ancak bu duygu bana bir türlü geçmedi .
kitapta karakter gelişimi denilen bir şey yok.
Kitapta macera olarak çok fazla olay var ve kitap sizi buna doyuruyor hatta maceradan maceraya koşuyorlar.
Kitabı genel olarak beğendim ama kitabı yaşı daha genç olan arkadaşlarım eminim daha çok beğenecektir .
yazarın ‘Lekeli’ serisi’de aynı bu seri gibi 20 yaş öncesi okurların Beğeneceğini düşünüyorum.

Kitap üç bölümden oluşuyor.
1.Bölüm: Ataberk'in çevirdiği iki kitabın özetini sunduğu bölüm ki bu bölüm zaten can alıcı bölüm,

Thomas K. Mugerditchian, Kitabını, 1919’da Kahire’de İngiliz istihbaratının hizmetindeyken yazmıştı. Mugerditchian bir İngiliz ajanıydı.
Ayrıca kendisinin ve eşinin İngiliz İstihbaratı ile ilişkileri ABD’li tarihçi Prof. Dr. Justin McCarthy’nin “Amerika’daki Türk İmgesi” adlı kitabında saptanmış ve belgeleriyle okuyucuya sunulmuştu.

1919 yılında ilk baskısı Ermenice yapılan ve hemen İngilizceye çevrilen kitap, o yıllarda İngiliz İstihbaratı’nın yazdırdığı ve dünya çapında, özellikle de Amerika’da, Türkiye ve Türkler aleyhine kamuoyu yaratmak için yaydığı propaganda broşürlerinden biridir.

Kitabın temel amacı Türklerin, Ermenileri katlettiği yalanını yaymaktı. Kitap Ermeni soykırımı iddialarına temel oluşturmak adına Ermeni kuruluşları ve Türkiye’deki Ermenici çevreler tarafından halen kullanılmaktadır.

su ve tuzla ilgili beni müthiş şaşırtan bilgiler içeren müthiş bir kitap. okuyun okutun