E-Dergi

Abdülhamit Dönemi'nde Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Minger Adası'nda ortaya çıkan veba salgını merkezinde gelişen mücadeleyi Pakize Sultan, eşi doktor Nuri, Kolağası Kâmil ile aşık olduğu Zeynep, Vali Sami Paşa gibi kurgusal kahramanlar üzerinden anlatan bir roman. Roman kahramanları gibi Minger Adası da kurgu ürünü ama yazar mekanı öyle güçlü tasvirlerle işlemiş ki Pakize Sultan'ın adaya hayranlığı ile özlemini derinden hissederek paylaşmamak neredeyse imkansız. Roman çok ağır ilerlese de Orhan Pamuk okurlarının seveceğini düşünüyorum.

Somali'den Kenya'daki bir mülteci kampına kaçan iki küçük kardeşin gerçek yaşam öyküsünü çizgi roman şeklinde anlatan harika bir çocuk, genç ve yetişkin kitabı. Okumaya değer. Ayrıca umudunu kaybettiğini düşündüğünüz çocuklara ve gençlere hediye edebilirsiniz.

Distopya tarzını seviyorsanız ve romandan edebî lezzetten ziyade felsefe ve aksiyon arıyorsanız beğeneceğiniz sürükleyici bir eser. Her dönemdeki okuru, "Acaba buradaki köleliğinin farkında bile olmayan insanlarla benzer şartlandırmalara maruz kalıyor muyuz ya da bunlara hangi araçlar yoluyla maruz bırakılıyoruz?" gibi sorulara yönelterek şu anda yaşadığı dünyayı sorgulatan bir kurgusu var. David Bradshaw'ın yazdığı sonsöz, eserin arka planına da işaret ederek yazarın kastettiklerini daha iyi anlamaya katkıda bulunmuş. Romanın 1932'de yazılmış olup günümüze hâlâ ışık tutabilmesi takdire şayan.

Bir arkadaşımın ortaokulda okuyan kızının bu kitabı çok beğendiğini söylemesi üzerine almıştım. Özellikle altıncı ve yedinci sınıflara hitap edecek, altmışıncı sayfadan itibaren hakikaten çok sürükleyici, heyecan veren, harika bir roman. Yazarını tebrik ediyorum.

Ashâb-ı Kehf'ten mülhem muhteşem bir kurgu, hakikat gibi. Baştan sona sürükleyici ama bilhassa 300. sayfa civarından sonra edebî cümleler ruhunuza şifa gibi akıyor. Altı yüz küsur sayfasıyla biraz vakit almakla beraber Nazan Bekiroğlu'nun üslubunu seviyorsanız ona hayranlığınız bu kitapla katbekat artacaktır. Tavsiye ediyorum.