E-Dergi

Hiç görmediği bir adama evlenmek üzere verilmesini ya da babasının düşmanlarından birinin kafa derisini yüzüp eve getirişini, köyde yapılan törenleri anlattığı bir yaşamöyküsü olan kitap gerçek kayıtlardan farksız bir inceleme sayılabilir...

Yazarın ilk romanıdır. Yazar birçok ödüle aday gösterilmiş ama ben biraz fazla şişirme buluyorum açıkçası. Popüler olma yolundaki romanlara özenen biçimdeki romanlardan. Çok gerekli bulmadığım bir kitap bence...

Tony HILLERMAN kendisi kızılderili olmamasına rağmen Kızılderililerin, özellikle de NAVAHO'ların sorunlarını anlatan bir yazar. Amerikan polisiye yazarlarına verilen "EDGAR" ve "GRAND MASTER" ödüllerine de sahip bir yazar. Polisiye roman heyecanına Kızılderilileri de ekleyen yazar sadece polisiye kalıbına sıkışmaktan kurtuluyor bu yönüyle...

Ben de kitabın kapağındaki REMBRANDT tablosuna bakıp alanlardanım. Ancak romanı o kadar da aşağılamaya gerek yok derim. Buradaki olay sadece heyecan, ya da sürprizler beklemek olmamalı bence. Ortaçağda İngiltere'de köylü bir kadının hayatında ne kadar heyecan olabilir ki zaten. Günümüz kitap ve özellikle filmlerinde o kadar fantastik konulara girilmiş ki, artık normal; günlük hayatın kendi içindeki sürprizler, heyecanlar bize yetmez hale gelmiş. Yeni jenerasyonun bilgisayar ve internet sonucunda heyecansız, duyarsız hale gelmesi...Kitapları sayfalarıı açıp koklayarak deil de, bilgisayardan okuyan nesil işte...Yaşlandık biraz sanırım,ama memnunum yaşlılığımdan...

Yazarın "Taş Maymun" romanından sonra okuduğum romanıydı. "Taş Maymun" romanına göre biraz daha sabır isteyen bir kitap. Ancak olay örgüsü çözülmeye başladıkça rahatlıyorsunuz. Yine yazarın başarılı polisiye-dedektif kitaplarından biri. Okuyacaksanız "Taş Maymun" dan başlayın derim.