E-Dergi

2.cilt de çok güzeldi.Bilhassa Filistin müftüsü Emin El Hüseyni,Hasan-ül Benna,Eğinli Hacı Hafız Efendi ile ilgili hatıraları ibretle okudum.

Geçen hafta içerisinde aldığım hatıralar serisinin ilk kitabını henüz bitirdim.Ali Ulvi Kurucu'nun aile efradının hayatı üzerinden Türkiye'nin sancılı inkılap dönemi tarihini farklı bir açıdan öğrenme fırsatı buldum.Özellikle Dersim mağdurlarının Konya'da Ali Ulvi Kurucu'nun aile efradı tarafından ve muhtelif insanlar tarafından korunup kollanması da dikkate değer anekdot. Türkiye halklarının birbiriyle olan münasebetini zedeleyen tabuları kırmak adına bu hatıratın satır aralarına sinmiş mühim hadiseleri irdelememiz gerekir.

Zarifoğlu öyküleri okuyucunun emek vermesi gereken öykülerdir. Üslubu,kurgusu,cümle yapıları alışılmışın dışında. İns öyküsünde Sezai Karakoç'un izlerini görebiliyoruz. Savunma adlı öyküdeki karakterin eşyayla olan ilişkisi modern hayatı işaret ediyor.Suçlular konu olarak çok ilginç ancak konu daha iyi işlenebilirdi kanaatindeyim.Ben en çok Bir Şey Var Belirmiyor öyküsünü beğendim. Genel olarak fikrim Zarifoğlu'nun öyküleri Türk öykücülüğünde çok farklı bir noktadadır. Yeteri kadar incelenmeyen,okunmayan bu eser üzerine kitapseverlerin,hakiki okuyucuların,eleştirmenlerin eğilmesi gerekiyor.

Kitabın içinde iki farklı hikaye var.Kitabın sonuna doğru yazar bu iki hikayeyi birleştirmeye çalışsa da başarılı olamıyor. Toplumsal değişime eleştiri olarak değerlendirebileceğimiz bu kitapta yazarımız, bize ait olanı bize tekrar hatırlatıyor. Kendimize yabancılaşmamızın izini sürmemizi sağlıyor bu romanla. Kusurlu kurgusuna rağmen okunması gerek bir kitap olarak görüyorum Gül Yetiştiren Adam'ı.

Yusuf Atılgan üslubuyla,hayata bakışıyla modern edebiyatımızda kendine ayrı bir yer edinmiş yazarlarımızdandır.Bu kitabında da sıradanlık düşmanı, uyumsuz bir aylağın hayatına giriyoruz. Romanın akışı zaman zaman kesintiye uğrasa da Aylak Adam'ın çabucak okunabilecek kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum.