E-Dergi

Kitabı yönetici pozisyonundan değerlendirince büyük tecrübe katıyor. Halk gözünden bakınca ise özellikle iktidarı kaybetmemek için bir hükümdarın nasıl faşistleşmesi gerektiği anlaşılıyor.

İçindeki bazı öyküleri toy dönemimde yazdım der ve şu cümleyi ekliyor önsözüne Sabahattin Ali: "iyiyi kötüden ayırmak külfetini okuyucuya bıraktığım için özür dilerim."
Kitabı genel olarak çok beğendim içerisinde özellikle beğendiklerim; kırlangıçlar, bir delikanlının hikayesi, kazlar, candarma bekir, bir cinayetin sebebi.

Öncelikle kitapla birlikte birkez daha görüyoruz ki kontrolsüz ve tekele ulaşmış güç mutlak diktatörlüğü ortaya çıkarmaktadır. Beni düşündürense yönetim diğer domuzda kalsaydı çiftlik nasıl olacaktı.

diyalog yöntemiyle yazılması sohbete sizi de kattığını hissettiriyor ayrıca kitapta farkettiğim şey kitapta ki örnekleri başka birisine anlattığınızda karşınızda ki kişi insanın özündeki bencilliği veya kendine faydacılığı tam olarak anlayamıyor fakat tamamını okuduğunuzda her şey daha net oturuyor

kitabın ismi her ne kadar ay ışığı sokağı olsada ben en çok lorella hikayesini beğendiğimi söylemekle birlikte kitabın geneli de gayet başarılıydı.