E-Dergi

''Dünyadaki tüm kitaplar yok olsa fakat sadece bu kitap kalsa, kaybolan diğer kitapları yazmak için tek başına yeter.'' denilen bir kitap. Ve hakikaten öyle!

Sanatın dibine kadar sanat, edebiyatın sonuna kadar edebiyat olduğu, duygu dolu, yayımlandığı dönemde bile büyük sükse elde etmiş mükemmel bir yapıt. Tercümesi de bir o kadar başarılı. Hayatım boyunca 3 kez okuduğum nadir kitaplardan biri. Edebiyat eseri nasıl olmalı sorusuna direkt bu kitabı örnek gösterebilirim.

Yazarın, kendinize ya da başkalarına sorup da tatminkar bir yanıt veremediğiniz/alamadığınız pek çok konu ile ilgili fikir belirttiğini kitabın içinde kayboldukça daha iyi anlayacaksınız. Cevap bulamasak bile nelerin cevap olamayacağını görmek açısından da harikulade bir kitap. Her ne kadar Dostoyevski deyince akla ilk olarak Suç ve Ceza gelse de Dostoyevski'nin ustalık eseri Karamazov Kardeşler olsa gerek.

Rusların belki de insanlık tarihine en büyük yararı usta yazarlar yetiştirmesi olmuştur. Savaş ve Barış ile birlikte belki de adı en çok zikredilen kitap olma özelliğini taşıyan Suç ve Ceza'yı belirli bir olgunluğa erişmiş herkes mutlaka okumalı.

Fransızların meşhur tiyatrocusu Moliere'in kaleminden tıpkı diğer oyunları gibi enfes bir yapıt. O dönemin Fransa'sındaki hekimlerin sözde her derde deva tavırlarını gayet başarılı bir şekilde ele alan, okuması çok keyifli, satirik bir eser.