E-Dergi

Berci kızdan Kristin'e kadar uzanan bu hikayede gecekondu hayatının derinliklerine ineceksiniz. Çok ustaca ve kurnazca yazıldığını söyleyebilirim. Çünkü yazımdaki detaylar insanın oldukça dikkatini çekiyor. Bunların arasında kullanılan mani ve tekerlemeler de ayrı bir lezzet katıyor. Birçok insanın yaşamını aynı kitapta buluşturan ve ayrı ayrı hikayelerle kitabı zenginleştiren, aynı zamanda da bunları zarafetle birleştirebilen Latife Tekin'e sonsuz teşekkürler. Çok farklı bir tat aldım diyebilirim.

Kitabın konusu ilginç. Yine de başyapıt dedikleri kadar kaliteli bir kitap değil. Verdiği mesaj açısından okuyucuya faydalı ama sizi bir yerlere götüren, hissttiren birşeyler eksik. Fazla etkileneceğinizi düşünmüyorum.

Zeno'nun babasıyla, arkadaşlarıyla, eşiyle ve sevgilileriyle olan tüm ilişkilerinin altında yatan bir huzursuzluk var. Ne tam anlamıyla mutlu olabiliyor ne de mutsuz. İstediklerini elde edemeyen bir adamın öyküsü. Başkaları tarafından hafife alınan bir adamın öyküsü. Bir delinin hatıra defterini okumayacaksınız. Yazar ciddi anlamda insan ruhunun derinliklerine iniyor. Edebiyat severlere tavsiye ederim.

Kitaba "mükemmel bir kitap, her ebeveyn okumalı, adından da belli zaten" gibi yorum yapanlar olmuş. Bunun için almıştım, yanılmışım. Sanırım bu insanlar bazı yerleri ya atlayarak okumuş ya kitabın hepsini bitirmemiş ya da dünya görüşlerimiz oldukça farklı. Bir pedagog gözüyle yazıldığı için cümleler oldukça itinayla yazılmış ama kitap aslında sizi manipule etmeye çalışıyor. Bunu da kesinlikle anneler üzerinden yapmaya çalışıyor. Örneğin, "mutlaka her çocuğun bir kardeşi olmalı, kreş çocuğun sosyalleşme ortamı olamaz, 4 yaşına kadar anne çocuğuna kendi bakmalı ve de çalışıyorsa işini bırakmalı, kendine güvenen çocuk yetiştirmemek lazım, okullarda cinsel eğitim verilmemeli, kız çocuğuna kırmızı ve pembe giydirilmemeli çünkü tahrik edici özelliği var, kız çocukların başını örtmelerini sağlamak için önce fular taktırmalı ve bunu aksesuar olarak algılatmalı, çocuğa isim verirken daha önceden yaşamış ve örnek teşkil eden insanların ismi verilmeli çünkü diğerleri sakıncalı" gibi ifadeler bir kadın olarak beni oldukça rahatsız etti. Hele peygamber efendimizle ilgili bir örneği var ki bunu oldukça üzücü buldum. Yazar kendini haklı çıkarmak için bunda bile yorumunu katmış. Kitaptaki bazı ifadeler yazarın kendi dini inanışları çerçevesinde yazılmış. Kitabı bu yönleriyle olumsuz buluyorum. Fakat bütün yazılanlar için yanlış demek de haksızlık olur. Doğru bulduğum, katıldığım noktalar olsa da genel olarak düşündüğümde bu kitabı almanızı tavsiye etmiyorum.

Kitabın 16. baskısı elimde. Baştan sona okudum. Kitap üç bölümden oluşuyor. "Gebelik ve Doğum" adlı bölüm, hepimizin bildiği sıradan bilgileri içeriyor. "Bebek Bakımı ve Sağlığı" adlı bölüm, en çok hoşuma giden ve oldukça da faydalı bilgiler içeren bir bölüm. Bilmediğim bazı şeyleri öğrendim. Son bölüm ise çocuk eğitimi ile ilgili. Burası da oldukça kitabi. Uzman dili ağır basmış. Eğitim bilimleri kitaplarından toparlanmış bilgiler topluluğu gibi geldi bana. Kitapta eksiklikler de var. Kafamda olan tüm soru işaretlerine rastlayamadım. Örneğin; bebeğin uyku sorunu gibi. Kitabı aldığıma pişman olmadım ama tam anlamıyla tatmin de olmadım. Bence piyasada daha iyileri vardır. Araştırıp bulmak lazım.