E-Dergi

Yine bir İskender Pala klasiği... Güzel ve akıcı bir kitap. Fakat "Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk" ve "Şah&Sultan" ile karşılaştırıldığında sanki biraz acele yazılmış da yavan kalmış hissi veriyor... Divan edebiyatından halk edebiyatına geçerken yalınlığın gözetilmesi önemli ama sanki geçiştirilmiş duygusu oluşturuyor. Yine de konunun güzelliğine binaen tavsiye edilir...

Meğer ne kadar geç kalmışım okumakta, daha erken okusaymışım sanırım daha erken fark ederdim, memleketim insanının halini. Geç de olsa çok memnunum okuduğuma. Refik Halid kitapları hep bir başka fakat bu hepsinden başka bu yüzden herkese tavsiye ediyorum.

Geleneksel ataerkil toplumun kadını sıkıştırdığı cendereye işaret edip, İslamın'da kadının yerini hakkıyla veren Hz. Muhammed ve onun bizzat yetiştirdiği Hz. Fatıma'yı gözler önüne seren bu kitap mutlaka okunmalı diye düşünüyorum. Bilhassa taklidi imandan takriri imana geçişte bilinçli hareket etmenin zorunluluğu düşünüldüğünde, Ali Şeriati'nin şii inancı doğrultusunda şekillendirdiği düşünceleri ile diğer mezhepler arasında itikadda ciddi bir fark olmadığı ve temel kaynağın Kur'an ve sünnet olması gereği anlaşılacaktır. Bu nedenle tüm kitapseverlere şiddetle tavsiye edilir.

Son Hafriyat'tan da alıntılar olsa da dizide daha çok birinci kitaptan alıntılar yapılmış. Dolayısıyla bu kitabın sonu daha geç idrak ediliyor. Bu kapsamda film izlenmeden okunması kitabın daha eylenceli bir hal almasını sağlıyor. Erdal Beşikçioğlu da Behzat Ç.'nin hakkını yeterince veriyor bence. Kitabı okurken onun mimikleri, tavırları canlanıyor hemen. Bu durum hayal gücünüzü sınırlasa da karakteri daha çekici kılıyor. :)

Önce diziyi izleyip sonra kitabı okuyunca ister istemez hayal gücünüzü kullanamıyorsunuz. Karakterleri tamamen dizi oyuncularına göre canlandırıyorsunuz. Fakat yine de oldukça eylenceli ve bir solukta okunabilecek nitelikte. Okunması tavsiye edilir.