1912 yılında cereyan eden ve Osmanlı’dan yakın sayılabilecek tarihlerde bağımsızlığını kazanmış ve 3,5 devlet diye tabir edilen devletlerin karşısında Osmanlı’nın yaşadığı felaketi bir gazetecinin bakışından anlatan bir kitap.
Savaş öncesi; seferberlik anı ve sonrası, askerin kendisine olan gururu, savaş sonrası koordinasyon eksiklikleri, komutanların cepheden bihaber kalması, tümenlerin habersiz olarak birbirini vurmaları, açlık, göç ve diğer şeyler kısa bir şekilde anlatılmış.
Çamur içinde ekmek arayan eratın hali de.
Ve günümüze ışık tutacak ibretlik vesikalarda.
Mesela,
Bir adamı, fiyakalı göstermenin onu iyi bir asker yapmayacağının anlaşılması,
Kırklareli bozgunundan sonra Jöntürk önde gelenlerinin ülkeyi terk etmeye başladıkları,
Hukukun devletten devlete ve Avrupa’nın kimden yana tavır koyduğuna göre değiştiği,
Osmanlı’nın azınlıklara katliam yapmadığı,
Sivas’taki Fransız konsolosunun, elçilik binasına sığınan Ermeniler tarafından öldürülmeye çalışıldığını ve ‘niye konsolosu öldürmek istedin diye sorulan’ ermenin cevaben konsolosu öldürerek Fransa’nın asker göndereceğini düşündüğünü.
Velhasıl 160 sayfalık kısa, sürükleyici günlük ayarında tarihi bir vesika.
Tavsiye ederim.
Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın.