E-Dergi

Birinci dünya savaşını derli toplu bir şekilde çok güzel anlatmış. Osmanlıya pek sık değinmemiş ama buda daha çok kıta Avrupa sın da ki savaşları ağırlık vermesinden dolayı. Yine de savaşın ülkemiz açısından önemli olan cephelerini anlatmış. Bu konu hakkında kaynak eser niteliğinde.

Daha önce Koray Karasulu'nun çevirisinden okumuş beğenmiştim. Uğur Büke çevirisini de çok beğendim. Gerçekten kaliteli bir çeviri daha olmuş. Kitap başlı başına güzel zaten.

Üçüncü Reich'ın önemli generallerinden Heinz Guderian'ın kendi kaleminden hayatını ve savaş tecrübelerini okumak bilgilendiriciydi. Heinz Guderian Sovyet Rusya dışında ki müttefik ordusu komutanlarının da saygısını kazanmış bir komutan. İkinci dünya savaşında yaşanan soykırım ve diğer tüm insanlık dramlarının dışında beni en çok rahatsız eden şey Fransızların yenilmesine rağmen Fransız halkının bir çoğunun Nazilerle işbirliği yaptığı bilinmesine rağmen hep el üstünde tutulmuş olmaları. Bence Alsas-Loren bölgesi Almanya ya verilmeli.

Hannibal gerçekten de hem kendi zamanının hem de tüm çağların en büyük askeri dehalarından birisi. Hayatını okumak güzeldi. Kitap çok akıcı ve bilgilendirici.

Prusya'nın Fransa'yı ezip geçtiği savaşın anılarının Fransız yazarlarda yarattığı travmanın yansıması ile oluşmuş güzel bir kitap. Napolyon'un zavallı yeğeninin ve Fransa'nın ezilmesini okumak güzeldi.