E-Dergi

Geç kalmışım. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, diğer kitaplarındaki düşüncelerinin bir özeti şeklindeymiş kashna felsefesi.Bu sayede tanışmış oldum erdal demirkıranla.Kişisel gelişim kitaplarını sevmem hem de hiç. Çünkü lafı dolandırıp dolandırıp herkesin bildiği şeyleri söyleyerek anlık gazlar verdiğini düşünüyorum insanlara.Erdal demirkıran ise eğlenceli, anlaşılır üslubu ve orijinal fikirleriyle bambaşka bir yer edindi bende.

' Hayatta en büyük hatam, insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti...' Okuduğum ilk Hakan Günday kitabıydı. Sanırım kitaptaki depresif hava yüzünden bana Oğuz Atay'ı anımsattı.O karamsar havasına rağmen oldukça akıcıydı ve kitapta kesinlikle altı çizilecek cümleler vardı.

Eserde güzel olan konudan ziyade yazarın insan psikolojisi ve davranışlarına yönelik yaptığı tespitler diye düşünüyorum.Öyle sözler var ki her okuduğunda ayrı bir inci bulduğun gizli bir hazine.
''şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum. bu eksik sana değil, bana ait... bende inanmak noksanmış... beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana aşık olmadığımı zannediyormuşum... bunu şimdi anlıyorum. demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar... ama şimdi inanıyorum... sen beni inandırdın... seni seviyorum... deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum...''

Kitabı merakla okudum.Ayşe Kulin'in olayları detaylarıyla kendi yaşamışçasına ve bu kadar gerçekçi yansıtabilmesi şaşırtıcıydı gerçekten..Üstelik böylesine cesaret isteyen üzerine pek yazılmayan bir konuda..Fakat kitap bittikten sonra sevdim mi nefret mi ettim bilemediğim bir duyguya kapıldım.

Gizli anların yolcusu kitabının devamı Boranın kitabı..Merak edenler için okunabilir bir kitap...