E-Dergi

Philippa Gregory'nin 'Beyaz Kraliçe adlı romanı ',15. yüzyıl serisinin ilk romanıdır.Roman son derece anlaşılır,sade ve akıcı.Bunda çevirmenin de büyük katkısı var.Kitabı okurken, hiç sıkılmadan okudum.Bu romanda yazar; Tudorlardan önceki İngiltere Kraliyet ailesine yani 'Plantaganetlere' yer vermiş.Kitap ta; kuzenlerin savaşını,bir kadının kraliçe olmak ve tahtını koruyabilmek uğruna nasıl mücadele ettiğini,aile ilişkilerini,aşkı,entrikayı,savaşları anlatıyor.Bunları anlatırken yazar, her birini öyle güzel harmanlamış ki diğer sayfada neler olucak diye,sabırsızlıkla okuyorsunuz.
Tüm okurseverlere ki,tarih meraklılarına kesinlikle,bu romanı okumalarını tavsiye ediyorum.
Philippa Gregory'ye böyle bir romanı yazıp,Dünya Edebiyatına kazandırdığı ve bizleri bilgilendirdiği için teşekkür ediyorum.Çevirmeni; Demet Altınyeleklioğlu'na da bu romanı bizler için en sade şekliyle,anlaşılır bir biçimde bizlere aktardığı için teşekkür etmek istiyorum.Saygılarımla...

Demet Altınyeleklioğlu'nun,'Alkışlarla Lamia 'adlı kitabı,son derece sade ve akıcı bir dille yazılmış. Ama arada kullanılan replikler ve bazı tiyatro kelimelerini okurken sıkıldığımı da itiraf etmeliyim.
Romanının sonunda neler olacağını tahmin edebiliyorsunuz ama ben genede hevesle okudum.Evet bazı arkadaşların dediği gibi Türk filmi tadında ama genede alınacak bir çok ders var içerisinde.Konusu; Lamia adlı bir kadının, (tiyatro ve sinema sanatçısı bir kadının) iniş ve çıkışlarla yaşamış olduğu bir yaşam öyküsü.Kitapta aşk,dostluk,arkadaşlık,ihanet,bir pırıltılı dünyanın insana neler getirebileceği...vb gibi konular yer alıyor.
Tüm okurseverlere,okumalarını tavsiye ederim.
Demet Altınyeleklioğlu'na da böyle bir romanı edebiyatımıza kazandırdığı için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Naşide Gökbudak'ın 'İçimdeki Başka Ben' adlı romanını yüz puan üzerinden,değerlendirmemize fırsat verselerdi,yüz puan verirdim.Çünkü dil bakımından çok sade ve akıcı.Ve konu çoğu yazarın cesaret edipte anlatamayacağı bir olay; 'reenkarnasyon(bilim bile tam olarak açıklayamıyor) '.Kitabın kısaca konusunu deminde yazdım ama biraz daha açacak olursam:Sıla adlı bir kızın başından geçen tuhaf olayları anlatıyor,kitapta aşk,dostluk,arkadaşlık,aile kavramı vb bulmak,mümkün.
Daha fazla bilgi vermeyeceğim,okuyacak ve okumak isteyecek kişilerin hevesi kaçmasın diye.
Naşide Gökbudak'a böyle bir romanı yazıp, Türk Edebiyatımıza kazandırdığı için,teşekkür ediyorum.

Kristin Hannah'ın 'Ateş Böceği Yolu' adlı romanı,son derece sade ve akıcı bir dille yazılmış.Bana okurken,biraz pembe dizi izliyormuşum gibi gelse de,arkadaşlığın,dostluğun,aile kavramının ve aşkın üzerine yazılmış son derece güzel bir roman.Çok etkilendim.
Tüm okurseverlere okumalarını tavsiye ediyorum.
Kristin Hannah'a böyle etkileyici bir romanı yazıp,Dünya Edebiyatına kazandırdığı için,Elif Tozlu Hanım'a da,bu romanın çevirisini yapmış olup, en sade şekliyle bizlere sunduğu için teşekkür ediyorum.Saygılarımla...

Hıfzı Topuz'un 'Gazi ve Fikriye adlı romanı',akıcı ve sade bir dille yazılmış.İlk defa Hıfzı Topuz'un bir romanını okudum ve beğendim.Atatürk'ün ve ailesinin bilmediğim yönlerini anlatması bana ışık kaynağı oldu.Kitapta; savaş yılları,Osmanlı Devleti'nin son zamanları,Fikriye'nin Atatürk'e tutkulu bir biçimde olan bağlılığı ve onun bu bağlılığının nelere yol açtığı anlatılmış.Yazar; konuları biribiriyle öyle bir harmanlamış ki olaylar arasında bir kopukluk yok şahsımca.
Tüm okurseverlere okumalarını öneririm.
Hıfzı Topuz'a da böylr bir romanı yazdığı için teşekkür ediyorum.Saygılarımla...