E-Dergi

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'nın Uluslararası Balkanlar Komisyonu'nun Balkanlar hakkındaki raporu olan kitap önemli bir saha çalışması. Pek çok çarpıcı bilgi ve gözlem yer almakta. Etnik, kültürel, ekonomik ve sosyal şartlar incelenmiş ve soruna barışçı bir çözüm için öneriler getirilmiş.

Sözde Ermeni katliamları ithamlarına tokat gibi cevap veren bu eseri tüm Türkiye'de ders kitabı olarak okutmak gerekir diye düşünüyorum. Özellikle güya katledildiği iddia edilen Ermenilerin ve diğer Hrıstiyan unsurların nüfus hesapları eğer iddia edildiği gibi bir katliam olsaydı bu gün bahsi geçen azınlıklardan kimsenin olmaması gerektiğini göstermektedir. Kitapta Kafkaslar ve Balkanlardan göç etmek zorunda kalan Müslüman ve Türklerin durumu, göç etmelerine sebep olan zulümün boyutları bilimsel ve belgelere dayandırılarak anlatılıyor.

pek çok akademisyenin 12 adet makalesinden oluşan kitap Ortadoğu'nun önemli sorunlarına ve bunların çözüm yolarına değiniyor. Özellikle John Kolars'ın "Su Savaşı Yoksa Neden Su Barışı olmasın" adlı makalesi çok ilgi çekici. Habire savaş sebebi olarak gösterilen su sorununun aslında bölgesel işbirliği ve barış için kullanılabilecek önemli bir enstruman haline getirilebileceğini açıklıyor.

Yazar kapsamlı kitabında önce uluslararası ilişkilerde yer alan kuramlara ve yaklaşımlara değinmiş.Çeşitli teorileri ve görüşleri eleştirel olarak anlatan yazar özellikle güç ve hegemonya kavramını incelemiş.Türk amerikan ilişkilerinde önemli dönüm noktalarının da incelendiği kitap Kore savaşı, Kıbrıs sorunu ve Körfez krizi gibi önemli olaylarda Türk ve Amerikan yaklaşımlarının neden ve sonuçlarını irdelemiş.

Bir gazetenin pazar ekinde yayınlanan makalelerin yoğun ilgi dolayısı ile oldukça genişletilmiş bir şekilde kitaba dönüştürülmesinden oluşmuş bir eser.Bektaşiliğin Osmanlı'daki önemi ve gelişimini anlatan yazar daha sonra Türkmenlerin devlet olma sürecini özetlemekte. Şah İsmail ve Yavuz'u karşılaştıran yazar önemlidönüm noktası olarak Çaldıran Savaşını anlatıyor. İran ve Osmanlı'da devlet, bürokrasi anlayışındaki farklılıklara değinen yazar Türk modernizmini ve İran devrimini de önemli noktaları ile açıklıyor. Türkiye'nin çoğunluğu Müslüman olduğu halde neden demokratik ve laik bir devlet olabildiğinin kökenlerini görebileceğimiz önemli bir eser.