E-Dergi

Adam karısı ve çocuğuyla yeni bir şehre taşınır.kedisi öldüğünde ihtiyar komşusu onu bir hayvan mezarlığına gömer ve kedi tekrar "dirilir" fakat eskisi kadar cana yakın ve sevimli değildir.adamın bir gün çok sevdiği oğlu ölünce onu geri getirmenin tek yolunun hayvan mazarlığına gömmek olduğunu düşünür ve bunu yapar. Oğlu da yeniden "dirilir" fakat eskisi kadar sevimli ve cana yakın değildir artık....Bu kitabı okurken her satırında gerilimi hissediyorsunuz sanki film seyreder gibi. Her sayfası heyecan dolu, akıcı ve fantastik...

Bu ülkenin insanları "bu ülke"yi keşfettikleri gün, bu ülkenin olması gerektiği yerin çok gerisinde olduğunu fark edeceklerdir. Fildişi kule'den mağarada yaşayan insanlara büyük bir gönderme,yaşayanlardan yaşıyormuş gibi yapanlar imrensin ve ders alsın diye yaşanılanların anlatıldığı,eleştirinin en özüdür "bu ülke"....Bunu okumayanlar henüz hiç bir şey okumamış demektir.

Cemile hiç abartısız dünyanın en güzel aşk hikayesidir.Aşk anlatılmaz,yaşanır diye düşünenler bu kitabı okuduktan sonra "demek ki aşk da kelimelerle anlatılabiliyormuş" diyeceklerdir. Aşk kavramının en cıvık halinin yaşandığı zamanımızda gerçek aşkın nasıl bir şey olduğunu unutanlar bu kitabı mutlaka okumalıdırlar. Sadece onlar değil aşığım diyen herkes okumalı.

Eğer "deniz kıyısında koşan ala köpek" gibi bir romanı Avrupa'dan herhangi bir yazar yazmış olsaydı herhalde hiç düşünmeden Nobel verirlerdi.bu hikayeyi Aytmatov’u seven sevmeyen herkese tavsiye ediyorum.mutlaka ama mutlaka okuyun