E-Dergi

Okuyanlar okumayanlara okutsun ey ahali. Ali Lidarın samimi ve kurşun geçirmez üslubu dilinde illaki kendinize dair bir şeyler bulacaksınızdır.

Didem Madak'ın Ahlar Ağacından sonra okudugum bu kitabındaki şiirler de insanı kanatan cinsten. Hüzünlü tebessümlerin kadınları olan Tezer Özlü Didem Madak Nilgün Marmara hep birbirleriyle ruh akrabaları sanki.
Tezer Ablayı okurken yüzünüzde oluşan hüzünlü tebessüm Didem Madak okurken de oluşacaktır. Ne çok acı var diye haykırasınız gelecek Zarifoğlu gibi. Hele bir Polyannaya son mektup şiiri var ki kitapta onun için bile okunur.

Evet sayın insanlar, inandırılıyoruz, kandırılıyoruz, malesef oynanıyoruz. Piyasanın ve siyasanın peşinde koştukca bu kandırılışımız daha çok ve uzun dönemli olacağa benziyor.
Kitapta hayatının sınırları çizilmiş bir ana karakter ve bu karakterin yaşadıkları üzerinden birçok gerçeği yüzümüze vuruyor. Absürd seviyedeki deli saçmalıklarına nasıl inandırılıyoruz, medyanın ve popülaritenin insanı nasıl sömürdüğü gibi birçok şeyi keşfedeceginiz bu kitabı okumalısınız.

Ramazanı iliklerinde hissetmek anlamak ve anlamlandırmak isteyenlerin zevkle tat alarak okuyacağı bir eser. Eser yazarın Ramazan'la ilgili yapmış olduğu sohbetlerden bir derleme ancak bu sizi yanıltmasın. Her bölümünde orucu tekrar tekrar anlamlandıracaksınız. Kitaptan yüzümü güldüren bir cümleyi yazmadan geçemeyeceğim, " Siz sahur yemekleri yeni kesilmiş bir karpuzun kırmızılığı kadar canlısınız. "
Dirilmek diriltmek isteyen Ramazan'ın yenilenme dirilme olduğunu fark etmeye talip olanlar buyursun okusunlar.. Şiddetle tavsiye ederim.

Ahmet Hilmi'nin 20. yüzyıl başlarında yazmış olduğu bu eser hala güncelliğini korumakta.Dışarın anlamsızlığı sebebiyle kendi içerisine dönen bir gencin Mezarlıkta karşılaştığı Aynalı Baba sayesinde hayal aleminde çıkmış olduğu maceralar çokçadır. Her biri hikmet dolu bu maceralarda insan kendisine kolayca yer bulabiliyor.