E-Dergi

İlk kitabını sevmiştim ancak bu kitap beni pek sarmadı. Yazarın kısıtlı olay örgüsünü arttırıp karmaşık hale getirmek adına okuyucuyu bunalttığını düşünüyorum. Özellikle karısı ile olan diyalogları ve işi alıp almama aşamasındaki kararsızlığı beni gerçekten bunalttı. Keyifsiz okudum. Belli bir süre sonra bıraktım. Sonra dayanamayıp son sayfalarına göz gezdirdim ve en başta tahmin ettiğim gibi olayın çözümlendiğini gördüm. Özetle ben hoşlanmadım.

Granje severleri memnun edecek bir kitap daha. Olaylar birbirine geçmiş bir matruşka gibi, her kutunun içinden farklı bir hikaye çıkıyor.Sonuna kadar heyecanla okuyorsunuz kabul keyifli, güzel bir kurgu ayrıca altı da sağlam araştırmalarla doldurulmuş.Ancak kitabın kahramanının süper güçleri varmışcasına her handikaptan sıyrılması kitabın gerçek yönünü biraz gölgelemiş.

Kitabın bütününü ele alınca pekte yabancı olmadığımız bir konunun işlendiğini görüyoruz. Nazilerin Polonyayı işgali ile yahudilere yaptığı eziyet ve soykırım.Dana niceliksel olarak ,polonyadaki yahudi bir ailenin dünyasına ortak oluyoruz. Ben kitabı elime 2 alışta bitirdim (toplam 2 akşam). Tamam rahat okunuyor,hikaye sizi içine çekiyor AMA birşey eksik. Belkide kitap yan karakterlerle daha iyi beslenmeli ve bağlantılar daha sıcak olmalıydı.Bir soğukluk var bu kitapta , Adam için daha fazla endişelenmeliydik, o kaybolunca daha çok üzülmeliydi okuyucu. Anlatımda yer verilmesi gereken ayrıntıların atlandığı kanısındayım. VE SON OLARAK BUNCA ACIYI ÇEKMİŞ VE YILLAR ÖNCE AYNI SOYKIRIMI YAŞAMIŞ BİR MİLLETİN , ŞUAN FİLİSTİNE YAPTIĞI ŞİDDET ,MASUM ÇOCUKLARI FÜZE İLE VURMASI NASIL BİR ANLAYIŞTIR VE EN ÖNEMLİSİ YAHUDİ HALKI BUNA NASIL MÜSADE EDİYOR AKLIM ALMIYOR.

İşte bu haksızlık, serinin son kitabı herkez gibi ben de bu cildi çabuk bitmesin diye resmen koklaya koklaya okudum.Yazarın muhtesem bir uslubu var. Aslında hikayenin çerçevesi belli, nasıl oluyorda 100 sayfalık romanı 800 sayfa yazıyor ve okuyucu 1 sn bile sıkılmadan kitabı keyifle okuyor.Iste bu yetenek sanırım. Mılenyum serisi gercekten muhtesem ,eger siz de benim gibi polisiye severseniz eminim sizde kıtuphanenızın en guzel yerini bu seriye ayıracaksınız. Umarım gercektir ama, okuduguma gore ölümünden sonra Larsson 'un esyalarının arasında 4. kitabın notlarını da bulmustur. Kimbilir belkide .....

Heyecan tam gaz devam ediyor , Lisbeth'in hikayesi biraz daha şekilleniyor ve taşlar yerine oturdukça onu daha iyi anlıyorsunuz.Tabiki Mikael yine büyük resmin peşinde.. Lutfen okuyun..