E-Dergi

Günlerden bi gün Erhan adlı arkadaşımla fuara gittik ve bu şirin kapak dikkatimi çekti..Kendisini Lost dizisinden tanımıştım ve o hüzünlü gözlere sahip cesur Hazelin maceralarına başladım..Tavşanların gözünden insan olan varlıgın vahşiliği kitaptaki mesajlardan sadece biri..Yazarın 'İnsan' kelimelerini okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız...Bir grup taavşanın tehlikeden kaçması ve tehlikeye atılmasıyla oluşturduğu koloni..İnsan lafları uzatmayıp içinde ki koskoca MUHTEŞEM kelimesini vurgulamak istiyor..Bu kitap gerçektende muhteşem ve ayrıca insan doğasına kocaman bir TOKAT...King ustanın Kara Kulede bu kitaptan etiklendiği bir gerçek.Kitabın başındaki 'İnşaat yapılacak' levhası Kuledeki boş arsaya bi işaret.Çorak topraklarda Eddiye Ayı Shardik ( Richard Adamsın böle bi romanıda var) saldırırken..Eddie şöyle der: Aklıma nedense tavşanlar geliyor...Hazel BigWig Faver..Efrafa askerleri...Kitabın büyüsü sizi etkiliyecek ve insan olarak biraz daha sevginin kıymetini öğreneceksiniz..Umarım

Kİtap bence Kemik Torbasıyla parallelik içinde bunu dogrulayacak sahnelerden biri Lisey'nin kızkardeşi arabayla eve giderken teybe Michael Noonan'ın (Kemik Torbasındaki Yazar) eserini koyar..Ve o romanını yol boyunca dinler...Kitap insana Liseyinin yaşattıgı acıları aynen yaşatıyor...Boo'ya Moona Lisey her defasında gittiğinde insn gözlerini kapayıp nolur Lisey oraya gitme diyor..Ama tabiiki kabusu birlikte yaşıyoruz...Başıyla Sonuyla insanı tatmin etmesini bilen (birazcık inançla tabii) diğer yazarları cüceleştiren bir usta bu King...1999 yılından beri onun dünyasındayım ve bir anından bile pişman olmadım....

Richard Novak günün birinde kalp krizi geçirir ve hastanede arayacak kimsesi olmadığını farkeder..Bu çaresiz yaşlı adam artık hayatını toplamak ister...Carpe Diem misali artık her anını dolu dolu ve başkalarına yardım ederek geçirir..Hikayedeki diyaloglar biraz kopuk olsada insanı duygulandıran büyüsü kaybolmuyo...Adamın oglyla tekrar barışma çabaları..Oğlunun babaya isyanı..sıradan bir donatçıyla kanka olmaları..Kitap size sevdiklerinize ne kadar değer veriyorsunuz sorusunu sorcak...Elbetteki kült bir kitap olabilir azıcık duygunuz varsa...Yaşlılara iyi davranalım ve onlara bakıp ders çıkaralım...Geleceğine bakan geçmişinede bakmak zorunda...Bu bir hayat çemberi...İnsanlar gelir ve gider..Hayatının son anı kimse 'bencil bir hayat yaşadım' demek istemez..

İçinde korku öğeside olan nadir bir rus yazarıdır gogol...Ve tabiki bu akımı Puşkinle birlikte başlatan ilk yazarlardandır..Kendisini her ne kadar palto yada ölü canlardan tanısakta bu kitaptaki öyküler fikrimizi değştirebilir...Büyülü yer belkide masal denecek kadar gerçeküstü bir olay üzerine kurulu ama tadı harikaydı...Korkunç intikamdaki olaylar insanı çığlık atmasına sebep olabiliyor...Bu kitaptaki hikayeler çaresiz insanları yazar aracılığıyla bir adamın agzından anlatıyor..Ve genellikle Ukrayna toprakları mekanda geçen...Güzel ve eğlenceli vakit geçirmek isterseniz tavsiye ederim..Beni eglendirdigi ise kesin..Bişeyler öğrenmek istiyorsanız okula gidin!!

Kitabı bundan 4 sene önce okumuştum..Baştaki sahne bu yorumu yazmak için şimdi aklıma ngeliyor ve ben gene titriyorum..Hikayeyle baglantısı olmadıgı ve kitabın hemen başında geçtiği için anlatmamda bi sakınca yok..Adam bi profesörle konuşur odada ve pencere açıktır içeriye meltem havsı dolar..Konuşma esnasında kapı çok ama çok hafif bir şekilde oynar...Aradan 10 dk geçer ve adam şapkasını alıp adamla vedalaşırken kapı biraz daha oynar...Kapının arkasındaki karanlık çekil güneş ışığından kaçmnak isterken olur bu..Ama tabi rüzgardanda olabilir..İşte böyle bi kitap..Canavarlar yok Frankenstein yok..Gerçek ortam gerçek etli kemiklşi insanlar ve tamamen bir cehennemin ortası...Kitabı okuyunca şeytani güçlerden rahatsız olup odadan çıkıp biraz hava almak isteyeceksiniz...İyi okumalar...