Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

postacı32 Tarafından Yapılan Yorumlar

02.08.2006

kitabı sabatay seviyi merak ettiğim için almıştım, kitabın bir aşk romanı olacağını tahmin etmiyordum. kitap, sabatay sevinin mehmet aziz ismini alarak dönme olduğunu anlatıyor ancak genelinde sabatay seviden ve yaptıklarından bahsetmek yerine silahtar - sera aşkından bahsediyor. kitaptaki kahramanlar düşüncelerini çok çabuk değiştiriyorlar bu biraz basit olmuş. ayrıca osmanlı padişahlarından avcı mehmet küçük düşürücü bahsedilmiş bu da kitabın olumsuz yanlarından biri. ama kitapta ara ara anlatılan dini hikayeler oldukça başarılıydı. kitabı merak edenler sabatay seviden ziyade bir aşk romanı okumak istiyorlarsa tercih etsinler bence..
01.08.2006

bu kitabı orta okuldayken büyük bir keyifle okumuştum. yavuz bahadıroğlu bana okuma sevgisini kazandıran yazarların başında gelir. ayrıca tarihi de onun sayesinde sevdim diyebilirim. bu kitabı herkese tavsiye ederim, gururla okunacak bir kitap..
31.07.2006

yazık Bülent Dilaver kardeşime acıdım. Yorumlarının hemen hemen tamamını okudum. sanırım onun amacı da buymuş herhalde; yorumlarının hepsini okutabilmek. en son okuduğum aşağıdaki yorum da beni bir hayli şaşırttı. hem evrimci bir bilim adamı diyor (yani Allah'a inanmayan birisi) hem de rahmetli diyor. canım kardeşim müslüman olarak ölmeyenlere rahmetli dendiğini ilk defa senden duydun. bu da o yorumladığın kitaplarda mı yazıyor acaba..
31.07.2006

kitabın adı kendisinin okunması için insanı celbediyor. ve kitap okununca namazın yaşandığı, yaşanması gerektiği anlaşılıyor. namazın yat, kalk bir spordan ibaret olmadığı anlaşılıyor. ve malesef kıldığımız namazlara bakarak da Maun Suresindeki ihtar ister istemez kulaklarımıza geliyor; "veyl olsun o namaz kılanlara ki onlar kıldıkları namazdan habersizdirler" Rabbim inşallah bizleri de namazı yaşayanlardan eyler. kitap verdiği örneklerle insanın içini titretiyor. namazıyla kendini muhakemeye zorluyor...
31.07.2006

yazar romanında tamamen hayal ettiği şeyleri kurgulamış ve yazıya dökmüş. keşke bunları yazıya dökerken bilmediği, bilemediği bir yüce şahsiyet olan Abdülhamid Han ile irtibatlandırmasaydı da kendi romanını yazsaydı. Abdülhamid Han ve O'nun dehası olmasaydı bugün yaşadığımız topraklar dahi olmayabilirdi. eğer onun açtığı okulların talebeleri Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşında şehit olmasaydı Türkiye şimdiki konumundan çok çok daha ilerilerde olurdu. Abdülhamid Han'ı tanımadan hakkında yorum yapanlara insaf diyorum..