E-Dergi

Ahmet Altanın okuduğum ilk eseri.Özellikle kadın ruhunu anlatmaktaki incelik ve zarifliği mükemmel.Kitap 20 civarında deneme yazısıyla oluşturulmuş ve bunun yarısı kadarı
kadınlarla ilgili diğer yarısıda başka türlü
türlü konular.Balzac tan sonra gördüğüm en iyi kadın ruhunu anlatan erkek yazar.

Kitabın içeriği açısından gayet güzel buldum.
Türk film lerinden ve yaşadıklarımız da alıntıları bize ayrıntılarıyla anlatmış.Ama yazarın dili çok etkileyici değil.Sanki bir haber spikeri misali duygusuz.Sadece gördüğünü yazmış.Zaten yazarında dediği gibi bazı şeyleri arkadaşlarından öğrenerek yazmış.Bu da tabiiki başkasının duygularını
kaleme dökmekteki zaafını gösteriyor.Çok akıcı bir kitap olmasada eskiye şöyle bir göz atmak isteyenlere tavsiye edilebilir.

Kitapta anlatılan en önemli unsur Kişisel Menkıbe;bu Menkıbe'nin peşinden giderken
karşısına çıkan bütün işaretleri bu menkıbeye giden yolda bir anahtar olarak kullanan delikanlı aslında herkesin bildiği gibi sadece kaderinde yazılanı oynuyor.Güzel olmasına çok güzel bir kitap ancak yazar bu kitabında da tanrıyı bir kenara bırakıp
doğanın güçlerini ön plana çıkarmış.Kısa ama
doyurucu bir kitap.

Kilisede bir ayin sırasında gördüğü bir kadının peşine düşüp onun evine kiracı olarak
yerleşen bir genç adamın hayatından alınan kısa bir kesiti anlatıyor Dostoyevski.Kitap ta olaylardan çok delikanlının ruh haline yönelmiş yazar.Klasik Dostoyevski tarzıyla muhteşem ruh tahlilleri var.Ancak kitap pek doyurucu değil hatta hiç değil.Çok ateşli bir aşkla başlayan kitap sonunu aynı heyecan ve tatmin duygusuyla bitirememiş yazar.Sanki birşeyleri tam yapamamış gibi.

Alışılmışın dışında bir kitap.Hem konusu hem de anlatılış şekli açısından.Fowles
hem bir memurun hem de bir sanatçı bayanın ruh tahlilini okadar ince bir çizgiyle ayırmış ki insan hayran kalıyor doğrusu.
Kitabı üç bölüme ayırmış yazar ilk bölüm oldukça sade bir aşk ın anlatıldığı bir bölüm.İkincisi sanatçı bayanın karmaşık ve kendi benliğinin henüz oturmamasının verdiği iç savaşı anlatıyor.Son bölüm kısa ama asıl vurucu yeri kitabın.Bundan bahsetmek pek doğru olmaz okuyup görmek daha heyecanlı olacak.Kimine sıkıcı gelebilir bu roman özellikle de 2. bölüm.Biraz ağır ilerliyor ama özellikle insanın bir işe başlarken -özellikle bir aşka- doğru yerden başlamasını öğütlüyor.