Toplam yorum: 3.082.179
Bu ayki yorum: 1.859

E-Dergi

Hale Karlıtepe Tarafından Yapılan Yorumlar

14.02.2006

Bir erkeğin kaleminden, kahramanı bir kadın olan bir romanı ilk kez okuyorum.. Sadece kahramanı bir kadın olmakla kalmıyor, yazar o kadının iç dünyasını da çok güzel yansıtıyor . Kürşat Başar'ın "kadın" gibi anlaşılması güç bir kavramı, bu denli ustalıkla analiz edebilmiş olması gerçekten ilginç ve kayda değer..

Küçücük bir kızken, abisinin arkadaşı ve yaşça kendisinden oldukça büyük olan bir erkekle yıllar sonra yolları kesişen bir kadın..Hem de her ikisi de evliyken..Aşk olmadan yapılan bir evlilik ve sonrasında monoton ve sıkıcı bir yaşam süren genç kadın, yıllar sonra aynı adamla karşılaştıklarında , önce saatlerce sohbet edebilen arkadaş, sonra sevgili olurlar.. Kadını, Menderes hükümeti döneminde politikaya atılıp önemli bir bakan olan birinin metresi durumunda yaşamaya bile razı eden bir aşk.. Bana geçtiğimiz yıllarda sahneye konan , Tarık Günersel'in yazdığı ve başrollerde Can Gürzap ile Ayda Aksel'in oynadığı "Yarım Bardak Su" adlı oyunu anımsattı..

Okunabilir bir kitap diyorum..
14.12.2005

Marquez'i çok severek okuyan bir okur olarak bu kitap tam bir hayalkırıklığı yarattı bende.. Adı veya lkonusu ile hiç alakası yok..Ancak sanki çalakalem, belli bir zamana yetiştirilmek üzere karalanmışçasına yazılmış izlenimi uyandı bende ve üzüldüm..Benzer bir konuyu Vedat Türkali de Kayıp Romanlar'da işlemiş.. Ama karşılaştırılamaz bile.. Marquez'e yakıştıramadım bu kitabı..Beklentilerimin çok altında kaldığını söylemeliyim..YüzyıllıkYalnızlık,Kırmızı Pazartesi'den sonra ... :((((
20.10.2005

Uzun yıllar yurtdışında sürgünde yaşayan, eski devrimci Doktor Nahit, sonunda ülkesine dönmüştür. 80 li yaşlardadır. Yurtdışında iken örgüt arkadaşları ile yaptıkları çeşitli etkinliklerden toplanan epeyce yüklü miktar para da onun banka hesabındadır. Niyeti bir an evvel bu parayı hayal ettikleri amaca hizmet anlamında kullanacak birilerine devretmektir. Bir yandan da uzun yıllar ayrı kaldığı ülkesinin , geçen onca yıla rağmen pek ilerleme kaydedemediğini görmek te onu üzer.. Roman yazma fikri kafasına yer etmiştir ancak nereden başlayacağını bilememektedir. Bir gün, epeydir arayıp ulaşamadığı Vedat Türkali ile karşılaşır . (Zaman zaman onunla olan konuşmaları da hikayenin içine serpiştirilmiş, ayrı bir renk katmış.)

Kısa bir süre sonra Esme ile tanışır. Esme 28 yaşında, ayakları yere sağlam basan, gerektiğinde asi, sürekli sorgulayan, alışıldık kadın motifinin epey dışında biridir. Dr. Nahit, aralarındaki onca yaş farkına rağmen Esme'ye aşık olduğunu farkeder . Daha da ilginci, Esme de ona aynı duyguları besler..

Dönemin siyasal portresini yine bir aşk hikayesi ile ama bu kez zor bir aşk hikayesi ile çok güzel süslemiş Türkali.. Ancak Birgün Tekbaşına'daki tadı almadığımı itiraf etmeliyim.
12.07.2005

Simyacı'yı okuyalı epey zaman oldu..Ta ki Hermann Hesse'nin Siddhartha'sını okurken, kafamda paralelleşen mesajlarını eşleştirince, bunu buraya yazıp diğer okurlarla paylaşmayı zorunlu buldum.. Yazgı denen ve bütün dinlerce de inanılan kavram, insanın yaşamında çok önemli rol oynuyor..Ama sadece kabullenip yazgıya boyun eğmeden, tüm olanakları zorlayarak, varmak istediğimiz hedefe doğru yılmadan ilerlemek bir birey olarak asıl yapmamız gerekendir. Kimi zaman aradığımız, ulaşmak istediğimiz burnumuzun dibindedir ama görmeyiz, farketmeyiz bile..Yazgımız bizi uçsuz bucaksız çöllerde dolaştırır, zorlu sınavlardan geçirir çoğunlukla..Aslolan bütün bunları aşıp,hedefe ulaşmaktır, yılmadan, pes etmeden..
12.07.2005

Bir ulusun diriliş destanını, gerek canlı tanıklardan dinlediklerine, gerek özel izinlerle girip araştırma yaptığı arşivlere daydandırarak muhteşem bir dille anlatmış Turgut Özakman..Okurken tüylerinizin diken diken olmasına, gözlerinizin dolmasına engel olamıyorsunuz..Yeri geliyor, göğsünüz gurula kabarıyor..Bir de şimdi olanları düşününce de , dökülen kanlara, göz kırpmadan verilen canlara içiniz acıyor..
Bize okulda tarihimizi öğretmemişler.Basmakalıp sözlerle kazanılan zafer anlatılmış sadece..Birsürü antlaşmanın veya ateşkesin maddelerini ezberleteceklerine, keşke böyle bir kitabı ders kitabı olarak seçselermiş..Milli mücadele dönemini anlatan çok sayıda kitap okumuş olmama rağmen, bu çok farklı.Çocuklarımıza,torunlarımıza bırakabileceğimiz gerçek bir miras..Yüreğine ve emeğine sağlık Turgut Özakman..Ruhun şad olsun büyük insan Mustafa Kemal ...