E-Dergi

Yazar günlüğü de bir başka oluyormuş. Günlüğünde bile basit muhabbetlerden, ucuz fikirlerden ve salt duygu aktarımından uzak durmuş, esaslı fikirler büyütmüş, diğer kitaplarının yazılış süreçleriyle ilgili bilgiler vermiş, edebiyat dünyasına dair tespitler ve bilgi paylaşımlarında bulunmuş, tüm bunları yaparken de zekasını ve birikimini konuşturmuş. Özellikle sevenleri için mutlaka okunması gereken cinsten..

Bana göre Oğuz Atay'ın en zayıf eseri. Ama tabii ki burada Oğuz Atay'dan söz ediyoruz. Bu haliyle bile günümüz bestsellerlarının çoğundan birkaç gömlek üstün. Yazılış süreci ile ilgili bilgiler de yazarın "Günlük" isimli kitabında yer alıyor.

Orhan Pamuk'un bir kitabında adının geçtiğini görünce aldım. Birbiriyle kısmen ilintili 11 hikayeden oluşuyor. En çok Nuh'un gemisi ve hamamböceklerinin duruşması ile ilgili olan hikayelerden etkilendim. Modern ve bir oranda edebi, aynı zamanda da gayet muzipçe bir anlatımı var yazarın.

Sadece "Korkuyu Beklerken" isimli hikayesi için dahi okunabilir. Beni en çok o etkiledi. Karakterin düşünme biçimi, olan bitene yaklaşımı ve aldığı kararlar trajikomik, tıpkı Oğuz Atay evreninin diğer birçok karakterinde olduğu gibi.

Oğuz Atay yazmış ama sipariş üzerine olduğundan mı bilinmez, Oğuz Atay'a ait pek bir şey yok üslupta. Gel gelelim bu hiç bir şey eksiltmiyor kitabın etkileyiciliğinden, öneminden. Mustafa İnan gibi öz değerlerimiz hakkında bilgilendirilmemiz, ülkemiz şartlarında atılım hamleleri yapacak cesaret ve azmi edinmemiz ya da mesleğimize ısınmamız noktasında çok faydalı olacaktır. Bu kitap bir kendini inşa kitabıdır. Gerçeklere dayanan motivasyon eseri...