E-Dergi

Bu da en az ilk kitap kadar sürükleyici ve heyecanlı. Yalnız ilk kitapta çevrilen bazı kelimelerin ikinci kitapta başka türlü çevrilmesinden rahatsız oldum. Boz Yel'i Gri Yel, Nehiraltı'nı Riverrun olarak okumak hoşuma gitmedi doğrusu. Ancak diziden daha fazla zevk almak isteyen herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Sonraki çevirileri de merakla bekliyorum.

Taht Oyunları, yazarın 7 kitaplık Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin ilk kitabı, ancak 2 kitap halinde basılmış. Serinin tamamı henüz Türkçeye çevrilmemiş olduğu için, geri kalanını ya çevrilene kadar beklemek ya da orjinalinden okumak gerekiyor. Anlatım oldukça sürükleyici, karakterler oturmuş, en kenarda köşede kalmış diyebileceğimiz karakter bile titizlikle anlatılmış, hiçbir paragraf boşa geçmemiş. Bu tarz kitaplarda görmeye alıştığımız büyücüler, mitolojik yaratıklar gibi bildik hayal kahramanlarının yerine, anlattığı ülkenin gerçekleri üzerine kurulmuş ve ayrıca kendine özgü bir kronolojiyle de desteklenmiş. Okunmaya değer.

Filmini önceden izlediğim için, heyecanı biraz gölgelenmiş olmakla beraber, objektif şartlarda gayet sürükleyici, kimi yerleri fazlaca abartılı kurguya sahip, anlatımdaki detayı da övgüye şayan olan ve malesef tarafımdan, Olasılıksız'dan sonra okunmuş olmanın talihsizliğini yaşayıp haksızlığa uğramış olan kitap. Okunmaya değer.

Sonu merak edilerek sabırsızlıkla, ama bitmesin diye de sayfaları cimrileşerek çevrilen, kimi satırları defalarca kimi sayfaları tekrar dönülmek üzere kıvrılarak okunan, huzursuz bir düşünceler silsilesi yaratan, kendinden sonra okucak her kitaba muhtemelen haksızlık edecek olan illa da okunası bir kitap. Onu herhengi bir kategoride sınıflandırmak Olasılıksız.

Kitabın ismi Deniz Tanrıçası ama kitapta bir Deniz Tanrıçası yok, nerede bu tanrıça diye son sayfalara kadar okunuyor. Olabilme ihtimali üzerine yazılmış, okunmasının bir fayda sağlamayacağı, okunmamasının da bir eksiklik olmayacağı, beyaz dizileri hatırlatan bol bol romantizm içeren sabun köpüğü kıvamında olan kitap.