E-Dergi

Bazı yerler gereksiz uzatılırken çoğu yer de havada kalmış. Hürrem ve Mihrimah'ın tek amacı olan Şehzade Mustafa'nın öldürülmesi kitap boyunca defalarca dile getirilmişti ancak birden bire öldürülmüş ve yıllar sonrasına geçilmişti.Yani daha anlaşılır olması için yazarın diğer kitabı Hürrem'i okumak lazım. Eksiklikler orada açıktı çünkü. Çok iç içe iki kitap, aynı gibi hemen hemen. O yüzden de Nurbanuyu okumayı düşünmüyorum. Çünkü eminim aynı kitabı çok az farkla üçüncü kez okumuş gibi olacağımdan.

Ayşe Kulin nefes nefese'yi okuduktan sonra bunuda okumam gerekli diye düşünmüştüm. Ama çok şey bekledim sanırım, ilk defa bir kitaptan nefret ettim.

Kitabın ismi ve kapağı çekiyo önce insanı. Elinize alınca da bırakmak istemeyeceksiniz eminim. Bazen okuduğum satırları düşünmek için, bazen hayalimde canlandırmak için ve bazende bitmemesi için kitabı kapatmaya zorladım kendimi. Ceddimiz ne zorluklarla kazanmış bu toprakları ürpererek okudum. Herkes hayal etmiş hatta denemiş ama bunu sadece bizim atamız Fatih gerçekleştirmiş. Gurur duydum binlerce kez daha. Allahım hepsinden razı olsun.

Kitap sürükleyici ama fazlaca kurgulanmış. Yazarın hayal gücü ya da hayalleriyle dolu diyebilirim. Ayrıca verdiği onca zarara ve iki yüzlülüğüne rağmen Hürrem; körpecik ,yavrucak ,zavallıcık diye genelde masumlaştırılmış gibi. Çevirdiği entrikalar kan dondurucu. Gerçektende tarihin gidişatını değiştirmiş. Şehzade Mustafa'ya atılan iftiranın çok benzerini kendi oğlunun yaşamasını da görmeden ölmeseymiş dedim içimden.