E-Dergi

Bunu öğrendiğime sevindim, çünkü gerçekten okuma esnasında neredeyse lakapsız bir kişi bile olmaması bana çok tuhaf gelmişti. Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim. İyi günler ve iyi okumalar :)

Andy Weir bir kez daha beni etkilemeyi başardı. Kesinlikle okumalısınız. Şimdi sırada filmini izlemek var.

İndirimden aldım. Okuduğuma pişman olmadığım bir kitap oldu. Konusu, çevirisi ve sayfa kalitesi güzeldi.

Yazarın erkek olması beni ayrıca şaşırttı. Suudi Arabistan ile ilgili belli başlı düşüncelerim ve önyargılarım var.

Kadınların gerçekten böyle kısıtlanmasını aklım almıyor. Abartı mı acaba diyorum ama gerçekten kadınlara tek başına araba kullanma hakkı bile yeni yeni verilmişken şaşırıp kalıyorum. Toplum tarafından kadının yeri ve özellikle o dönemin hukuki yapısının kadınlara tanıdığı haklar da güzel ve eleştiriye açık bir biçimde yansıtılmış. Kadınların neler yaşadığı,ailenin ve çevrenin kadınlar üzerinde kurduğu baskı,ataerkil yapının kadının hayatına nasıl etki ettiğini açıkça gözlemlenebilir. Yazarın erkek olmasına şaşırdığım kısım burada başlıyor çünkü kendisi de bu ataerkilliğin içinden geliyor aslında. Amann sadece bir kurgu,bu kadar da değildir de diyebilirim. Lakin kitaplar yazıldıkları döneme bir ayna,bir ışıktır.

Konusuna gelecek olursak daha güzel işlenebilirdi diye düşünüyorum. Kitabın sonunda her şey yerine oturmuş oluyor ama bir şeyler eksik gibi de geldi bana.

Okurken keyif aldığım bir kitap oldu. Akıp gitti, ne zaman ve nasıl bitti anlayamadım. Kitapla ilgili rahatsız olduğum tek şey sürekli lakap kullanılması oldu. (Bakınız: Kaportacı İsmail, Üçgen Erdoğan, Çerçi Abdullah, Kara Turan vs.). Anadolu'nun kültürü gerçekten böyle mi yoksa sayın yazar biraz abartmış mı bilmiyorum. Yine de bu minik rahatsızlık dışında okuduğuma pişman olmadığım bir kitap oldu. Tavsiye ederim, okuyan herkese de iyi okumalar :)