Toplam yorum: 3.084.218
Bu ayki yorum: 3.900

E-Dergi

kefiye Tarafından Yapılan Yorumlar

13.07.2012

İslam'ın gerçek mesajının ne olduğunu anlatan çok güzel bir kitap. Günün 'gerçeklerine' kapılmış, rahatından geçemeyen, para istifleyen muhafazakarlardansanız okumayın. Kitap İhsan Eliaçık'ın makalelerinden oluşuyor. Tüm makaleler temaları ile bir bütünlük arzediyor ancak tek bir kusuru var kitabın: tekrara düşülmesi.
13.07.2012

insanın bilinçaltında gizlediği/gizlemek zorunda bırakıldığı özgürlük arayışıyla ilgili kurmaca bir kitap. Nietzsche ve ve doktorunun sohbetlerinde kendi yaşantınızda ve isteklerinizden çok şey bulacaksınız. Beni en çok etkileyen tarafı, Nietzsche'nin, gerçeği aramanın çok zor ve acıtıcı bir iş olduğunu belirttiği bölümler oldu...
08.07.2012

bir sürgün kitabı... yaşananların, hayallerin, kişilerin, geçmişin ve bugünün içiçe geçtiği, dağınık bırakılmış bir olay örgüsüne sahip durağan bir roman. Sürgün olma halinin parçalanmışlığını hem anlattıklarıyla hem de anlatım şekliyle -neredeyse- kanıtlıyor.
05.07.2012

okurların genel kanatinde Semerkant ve Afrikalı Leo'nun gerisinde kalmasına rağmen onlar kadar güzel bir kitaptır. Benim ilk okuduğum Amin Maalouf kitabı olduğu için çok büyük bir zevkle okudum ancak diğer kitaplar da (semerkant ve A.Leo) aynı şekilde kurgulandığı için biraz sıktı. Yazar öyle bir biçim tutturmuş kendisine, büyük tarihi olaylar ve yazarın yarattığı karakterlerin yolları sık sık kesişiyor ve bireysel hikayelere de bu olaylar şekil veriyor. Akıcı bir üslubu var, keyifle okunuyor.
05.07.2012

Ulrike Meinhof bir akademisyen, almanya'da en çok satan sol yayının başyazarı, tv'de tartışma programlarına sol'u temsilen çıkan bir düşünür, radyo programcısı, senarist, iki çocuk annesi... bugün çoğumuzun şu statülerden birine sahip olmak için neler neler vereceği bir zamanda yaşıyoruz. Para ve statünün herşey demek olduğu ve insanların vitrinde yaşadığı bir zamanda... ama Ulrike, herşeyden vazgeçip illegal devrimci mücadeleyi seçiyor. Latin Amerikalı bir kadın Che için " tanrı olmasa bile, kesinlikle bir yarı tanrıdır" diyordu. Ulrike de öyledir. Pirimizdir.

Kendisinin silahlı mücadeleyi seçmesiyle otoritesi sarsılan Almanya iktidarı, böyle bir olayın ancak nörolojik bozukluklarla ortaya çıkabileceğini düşündü ve Ulrike'nin beyni üzerinde uzun yıllar araştırmalar yaptı. Sonuç, onlar adına hüsran oldu...